Son Dakika
22 Nisan 2024 Pazartesi

Arın: ‘Erkekler damat olacağım’ demiyor

24 Kasım 2018 Cumartesi, 14:46

Arın: ‘Erkekler damat olacağım’ demiyor

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Antalya Şubesi tarafından, 25 Kasım ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ kapsamında, ‘Kadına Yönelik Erkek Şiddet Biçimlerinden Ekonomik Şiddetin Bizzat Devlet Tarafından Uygulanması Girişimleri’ adlı sunum gerçekleştirildi. Akra Barut Otel’de düzenlenen sunum çerçevesinde konuk olarak davet edilen Mor Çatı Vakfı Kurucusu ve Başkanı Avukat Canan Arın, Türkiye’de devletin kadına yönelik erkek şiddetini destekler hale geldiğini belirtti. Av. Arın, kız çocuklarına evlenmenin amaç olmadığını, sadece yaşamın bir parçası olduğu fikrinin aşılanması gerektiğini anlatarak, kadına yönelik erkek şiddetinin pek çok yüzü olduğunu hatırlattı.

Kadına yönelik şiddeti sonlandırma hareketinin ilk olarak Latin Amerika’da başladığını ifade eden Av. Arın, “Birleşmiş Milletler (BM) 25 Kasım tarihinde bu günün anılması için karar veriyor. Ben böyle bir günün olduğunu, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), ‘Kadınların Küresel Önderliği Enstitüsü’nde öğrenmiştim. Türkiye’ye döndüğümde ise 25 Kasım’ın ne olduğundan bahsettim. Mor Çatı Vakfı aracılığıyla da yayıldı. Bu durumdan çok memnunum” dedi.

“Türkiye’de kadına şiddete bir de ekonomik şiddet ekleniyor” sözleriyle devam eden Av. Arın, “Artık devlet kadına yönelik erkek şiddetini destekler hale geldi. Devlet destekli bazı erkek grupları tarafından ortaya atılan moda, ‘erkek mağduriyeti’ oldu. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175’inci maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakasını hedef aldı. Biliyorsunuz, Türkiye’de en iyi muhalefeti kadınlar yapıyor. Kadını da eve kapatmak için en önemli araçlardan bir tanesi ekonomik şiddeti yaygınlaştırmak. İstanbul Aydın Üniversitesi nafaka mağduru erkeklerle ilgili boşanma davalarına, aile hukukuna bakan başkan ve öğretim üyelerini davet etti. Kadın yargıç, yoksulluk nafakasına karşı çıkıyor. Üstelik şöyle vurmaya çalışıyor: “Efendim kadınlar bu kadar zavallı mıdır ki? Onları yoksulluk nafakası ile erkeklerle sürekli bir araya getiriyorsunuz. Erkeklerden sürekli para ister konuma getiriyorsunuz. Kadını bu zavallılıktan kurtarmak gerekir” gibi ifadelerle savunuyorlar” diye konuştu.

Yoksulluk nafakasının boşanma gerçekleştikten sonra verilen bir nafaka olduğunu kaydeden Av. Canan Arın, “Boşanma davası sırasında verilen nafakanın adı ‘tedbir nafakası’dır. Çocukların bakımı ile verilen nafakanın adı ise ‘iştirak nafakası’dır. Televizyondan emir veriyorlar. “En az 3 çocuk doğurun” olur paşam. Kim bakacak bu çocuklara? Birinci çocukta 300 lira vereceklermiş. Çocuğa ömrü boyunca 300 lira ile bakarsınız artık. Hangi eğitim? Hangi beslenme? Hangi iş? Bunlar hiç önemli değil. Çünkü piyasaya kalitesiz niteliksiz iş gücü lazım. Bunu da çocuk sayısı ile giderecekler. Çocukların okuma yazma bilmesine gerek yok. Kim bakacak bu çocuklara? Ayrıca, kadın iyice eve mahkum olacak” ifadelerini kullandı.

Kız çocuklarına evliliğin bir amaç olmadığını öğretmek gerektiğinin altını çizen Av. Arın, “Hiçbir erkek çocuk, “büyüyünce ne olacaksın?” diye sorulduğunda “damat olacağım” demez. Ama kız çocuğuna bu soru sorulduğunda, “büyüyünce gelin olacağım” diyor. “Mühendis olacağım, doktor olacağım” demiyor. Çok marifetmiş gibi “gelin olacağım” diyor. Kız çocuklarına evliliğin insanın yaşamının bir parçasında hayatına girip çıkabilecek bir kavram olduğunu, evliliğin şart olmadığını, “evleneceğim” diye kendilerini öldürmeye gerek

olmadığını, saçlarını başlarını yolmanın gerek olmadığını, evde kalmanın aslında kadınlar için bir ayrıcalık olduğunu, her işi kendi başlarına becerebileceklerini öğretmek gerekiyor. Kadının serbest iradesi ile reddebileceğini kolay kolay kafaları almıyor” değerlendirmesinde bulundu. Sunumun ardından derneğe yeni katılan iki üyeye Av. Arzu Dündar’a ve Peyzaj Mimarı Pelin Aykut’a rozetlerini TÜKD Antalya Şubesi Başkanı Ayla Yüksel tarafından takdim edildi.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin