ASHAB-I KİRAM‘IN NEFSİNİN ARZULARINDAN SIYRILMALARI

21 Mayıs 2019 Salı, 10:32

ASHAB-I KİRAM‘IN NEFSİNİN ARZULARINDAN SIYRILMALARI

Muhammed ibn Ömer el-Mahzûmî (r.âleyh) anlatıyor: “Hz. Ömer (r.a.) bir gün “Haydi namaza!” diye seslendi. Cemaat toplanınca da minbere çıktı. Allâh (c.c.)’a hamd ü sena, Resûlullah (s.a.v.)’e salât ve selâmdan sonra: “Ey cemaat, Mahzumoğulları kabilesindeki halalarımın koyunlarını güttüğümü çok iyi hatırlıyorum. Bu işi, bir avuç hurma ve üzüm karşılığı yapardım. Nereden nereye! İşte; bugünkü durumumu da görüyorsunuz.” diyerek minberden indi. Abdurrahman ibn Avf (r.a.), “Ey Müminlerin Emîri, kendini çok fazla ırgalama bu kadar!” diyerek Hz. Ömer (r.a.)’i ikaz etti. Hz. Ömer (r.a.): “Bırak Ey Abdurrahman! Yalnız kalmıştım, nefsim bana: “Sen Müminlerin Emîrisin! Senden daha üstünü var mı?” diye telkinde bulundu. İşte; ben de nefsime kim olduğunu hatırlatıyorum!” diye karşılık verdi.

Abdullah er-Rumî (r.âleyh) anlatıyor: “Hz. Osman (r.a.), gece abdest alırken, abdest suyunu kendisi getirirdi. Ona, “Hizmetçilerden birine söylesen de o getirse!” denildiği zaman “Hayır, gece onların dinlenme vaktidir.” derdi. Hasan-ı Basrî (r.a.) diyor ki: “Bir defasında, Hz. Osman (r.a.)’i gördüm. Halife idi. Çarşafa sarılmış, mescitte uyuyordu; yanında da kimse yoktu.”

Sâbit (r.âleyh) anlatıyor: “Hz. Selmân (r.a.), Medâin şehrinde vali idi. Şam’dan Teymoğullarından biri geldi. Adamın yanında, bir yük incir vardı. Selmân-ı Fârisî (r.a.)’in üzerinde de bir şalvar ve bir de hırka bulunuyordu. Şam’dan gelen adam -onu tanımadığı hâlde- Hz. Selmân (r.a.)’e: “Gel de şu çuvalı taşıyıver.” dedi. Ancak çevreden görenler, Hz. Selmân (r.a.)’ı tanımışlar ve: “Bak, o zat validir!” diye adamı uyarmışlardı. Bu uyarı üzerine adam, Hz. Selmân (r.a.)’a kendisini tanımadığını söylediyse de, Hz. Selmân (r.a.), “Bu yükü senin evine kadar taşıyacağım.” dedi.

(el-Hindî, Kenzu’l-Ummâl, c.12, s.866; Ebû Nuaym, Hilye, c.1, s.60; İbn Sa’d, Tabakâtu’l-Kübrâ, c.4, s.63)

Mevlâna Takvim

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin