Boğaçay ve Beach Park için Çevrecilerin Açıklaması

16 Kasım 2017 Perşembe, 13:18

Boğaçay ve Beach Park ile ilgili açıklama yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e Çevrecilerin Yanıtıdır

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya halkının günlerdir çığlık çığlığa karşı çıktığı Boğaçay ve Beach Park konusunda TÜMOB bileşenlerine konuşurken her türlü doğrudan uzaklaşmayı başarmıştır.

Boğaçay Çevreci Proje değil “çevreyi katleden projedir”

Türel, “Boğaçay rusubat taşıyan bir çay” diyerek, derelerin doğal döngüsünü anlamamakta ısrar ettiğini ortaya koymuştur. Dereler rusubatı değil, öncelikle su akışını sağlarlar. Dereler, doğal, kendi yatağı olan, içinde kuşları, sazları olan, değişik bitkileri olan ve su olan bir yaşam sistemidirler.

Bir derede en doğal şey yaz, kış ve bahar aylarına göre azalıp çoğalan sudur ve dereler bu yüzden vardırlar; bunu bile rusubat ve kirlilik yatağı diye bilim okumuş kurumların karşısında anlatabilmiş olması çok üzücüdür ve kabul edilemez.

Boğaçay kenarındaki taş ocaklarını halk kanser, koa, astım hastası olup ölenler oluncaya kadar kapatmamıştır.

Türel yaptığı konuşmada; “Boğaçay kenarındaki taş ocağını kapatıyoruz en büyük çevre projesidir ve çevrecilerden teşekkür bekliyoruz” demiştir. Türel ne yazık ki; Boğaçap kenarındaki taş ocaklarını halk kanser, koa, astım hastası olup ölenler oluncaya kadar kapatmamış; ancak yeni bir çevre afeti yaratmak için kapatmaya ihtiyaç duymuştur.

Antalya’da Boğaçay dere yatağındaki kum ve çakıl ocakları 1997-2006 yılları arasında biz çevrecilerin verdiği büyük mücadeleler sonucu kapatılmıştır. Dere

yatağında kapanan 5 ocağın ardından maden kanunu kapsamında kenarına taş ocağı açılmış ve tam 20 yıldır da halkı toza boğmaktadır. Halk bu yoğun toz sonucu kanser, koa, astım hastası olmuş ve birçoğu bu hastalıklardan ölmüştür.(Ocağa en yakın evde kanser hastasının son durumu göz önüne alınmalıdır)

Teşekkürü çakma ve yandaş çevrecilere ettirebilirsiniz.

Boğaçay’daki taş ocaklarının tozundan hasta olanlarla ilgili 5 Haziran Dünya Çevre Günün 2014’de belediyenin de kapatma yetkisi olduğunu bildiğimiz için hastalarla birlikte il sağlık müdürlüğüne ve dilekçeler verdik. 10 yıldır kılını kıpırdatmayıp halkın ölümünü seyreden belediyenin bugün kapatıyoruz deyip çevrecilerden teşekkür istemesi tarihe not düşülecektir. Size çakma ve yandaş çevreci geçinenler teşekkürde bulunabilirler ama biz yakını ölenlerin, astımdan, koadan, nefes alamayanların ve halen kanser hastası olanların vicdanına bırakıyoruz.

Görsel zenginlik Konyaaltında ve Boğaçay’da zaten var

Çevreyi bir kanalda su biriktirip kenarına birkaç tesiste oturup su birikintisini seyretmek olarak gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı yanılmaktadır.

Doğanın görsel yanı dışında en önemli yanı içindekilere yaşam vermesidir! Her doğal değerde de bir yaşam vardır.

Derenin içindeki yaşamsal döngüden beslenen kuşların ve diğer canlıların yaşamını öldürüp kenarında bu döngüyü anlamayarak seyredenlere hitabetini asla kabul etmeyiz. Kenarında tesis kurup para kazanmayı hayal edenler kadar dünyamız acımasızlık içermez.

Konyaaltı beache park (adı neden İngilizcedir hala bilmiyoruz) yeşil değil beton projedir

Proje Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Mimarlar Odası işbirliği ile yapılmış bir yarışma kazanmış görünen projedir. Bu proje sergilendiğinde yerinde inceleme fırsatı bulduk. Bu projede dağlarımızdan kesilip getirilecek taşlar alabildiğinde çok fazadır. Zemininde çok fazla beton alan görünmektedir.

Ağaç dokusu yetersizdir. Ağaçlar sadece palmiye olarak seçilmiş görünmektedir. Yapılan proje iklimi asla dikkate almamaktadır. Antalya önceleri yaz aylarında 45’ derece olurken artık yazları 50 dereceleri bulmaktadır. Yazın halkın beton bir sahile gitmesi kabusa dönüşecektir.

Bütün bunların yanında işletme için pahalı kiralara verilip halka pahalı bir plaj yapılacağı apaçık ortadadır. Halk bu sahili uzun yıllardır kullanamaz hale gelmiştir. Bu dönemde ise bazı oteller sahile büyük bariyerler kurarak halka denizi bile göremeyecek hale getirmişlerdir. Bu kez de pahalı yapılar nedeniyle halktan koparılma riski ortadadır.

Plajın arkasında bulunan Konyaaltı koruluğunun durumu daha da vahimdir. Koruluğun içi adeta E5 karayoluna döndürülmüş ve yüzlerce ağaç kesilmiştir. Bu koruluğun eski haline getirilmesi gereklidir.

Şu anda yıkılan eski plaj tesisleri içinde onlarca kedi yaşam kavgası vermektedir, halktan bazı insanlar mama verirken belediye hala mama bile vermeye başlamamıştır. Aylarca sürecek inşaat sonunda kedilerin çoğu telef olacaktır.

Antalya Büyükşehir Belediyesine Çağrımızdır:

Gelin Konyaaltı’nda halkı birlikte dinleyelim. Lütfen medyayı da davet edin, STK’ları da davet edin, doğanın istekleri nedir gelin halk anlatsın, söylesin, halkı dinleyin, halkı konuşturun. Medyada algı operasyonu yaparak Antalya halkını yaptığınız bu projelere halkı inandıramazsınız.

Yaptığınız bu projelere sonuna kadar karşı olduğumuzu bildiriyor, gerekirse Antalya halkının gece gündüz sahili için Konyaaltı için ayakta olacağını bilmenizi istiyoruz. Konuyla ilgili halk her mecrada sesini yükseltmektedir, duymanızı istiyoruz. Projenizi halka götürüp referandumla da halkın arzusun görebilir ve vazgeçebilirsiniz.

Bizler, halkın kabul etmediği bu projelerden vazgeçmenizi ve vazgeçtiğinizi kamuoyuna açıklamanızı bekliyoruz.

Antalya Doğaseverleri

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin