Son Dakika
19 Nisan 2024 Cuma

Hasta Olmadan Sağlık…

02 Mayıs 2015 Cumartesi, 18:14

SAĞLIĞIN KIYMETİNİ HASTA OLMADAN ÖNCE BİLMEK GEREK
Para ile her şeyi satın alabilirsiniz ama sağlık hariç.

Bir çoğunuzun bildiği gibi 31 Mart akşamı yaşadığımız talihsiz olaydan beri, İstanbul Teknik Üniversitesinde sevilen hoca, biricik ağabeyimin yüksek tansiyondan dolayı beyine pıhtı atması ile gördüklerim yaşadıklarım hasta yakınlarının acıları Kazazedelerin trajedik durumları ve akabinde hasta içinde zor etrafındaki bizler içinde acılar tarifsiz. Yoğun bakım kapısında ölümle kalım arası savaş veriyor herkes. Olanları tekrar anlatmayacağım çünkü beni yakından takip edenler, gerek siz sevgili okuyucularım olsun, sosyal medya aracılığıyla da yapmış olduğum bilgilendirmelerden dolayı son durumlardan birçogunuz haberdarsınız diye düşünüyorum.İlginize teşekkür ediyorum.
33 yaşında 31 sene önce Profesör olan canım abim,kıymetli Bilim adamı istisna insan , İlk üç gün çok riskli hayatta kalması için dendi bekledik, o üç gün bizim için çok zor idi. Sonra bir hafta sonra on gün sonra 12 gün sonra 15 gün dendi ve çok şükür hayata tutundu. Yogundan servise ve eve çıktı. Evde Fizyoterapistin yaptırdığı hareketler ile de sağ tarafdaki felç i atlatacak inşallah.
Asıl konu ne biliyormusunuz ! Saglığımıza biz veya yakınlarımız hasta olmadan hiç dikkat etmediğimiz. Bunun farkına bire bir yaşadıklarımızla ancak farkına varıyor,idrak ediyoruz maalesef. Hastane koridorlarında,yoğun bakım kapısında karşılaşmış olduğum durumlar ben ve aile efradım dahil herkes için çok acıydı. Allah hiç birinize yaşatmasın.
Beyin Cerrahi servisi, Hastanelerdeki en önemli servislerden biri. Ve Beyin Cerrahi servisinde, yoğun bakımında 7’den 77’ye her türlü hastayı ve ızdırabı görmek mümkün.
Hastalardan henüz 3 yaşına yeni basmış olan “Alya Bebek”. Ufacık vucuduyla boyundan büyük ameliyatlar geçirmiş. Sebebi ailesinin dikkatsizliği sonucu olduğu anlaşılan,annesinin kucağından çocuğu baş üstü düşürmesi ile yürüme bozukluğu, dengede problemlerle hastaneye gelmişler. Sonrası bir dizi ameliyat ve sonucunun ne olacağı belli olmayan süreçler.
Hastaneye gidip gelme süresince ailesiyle arkadaş olduğum bir diğer Ceyda ise doğuştan zihinsel engeli bulunan 22 yaşında bir genç kız. Yakınlarının anlattığı kadarıyla ufaklığından beri kafasını duvarlara vurup, istediklerini öyle yaptırırmış. O zamanlar bu tepkilerine çözüm bulamamışlar zaten engelli diye. Bu yaşına geldiğinde ise beyin kanaması geçirmiş ve sonrasında Akciğerinde ödem oluşmuş. Beslenmesinde sıkıntı var ve gelişsin diye kafa tasını alıp midesine koymuşlar. Solunumu sıkıntılı ve bu yüzden solunum tüpüne bağlanıyor. Sürekli serumlarla besleniyor. Gece boyu sabaha kadar hırıltı, kusma vb. durumlarla başa çıkmaya çalışıyor annesi çaresizce. Yani oldukça trajik dayanılması çok zor bir durum.
Sonra bir başka akşam abiciğimi gördükten sonra hastaneden ayrılırken çok acı ki bir vefat durumu ile de karşı karşıya geldim. Henüz 14 yaşında bir erkek çocuğu, geçirdiği beyin kanaması ve ameliyattan sonra işler pek yolunda gitmemiş. Yaşananlara isyan eden lise talebesi bir abla, evladının durumu psikolojisini bozmuş akıl sağlığını kaybetmeye yaklaşmış bir anne, çaresiz bir baba… Hastanede anne, abla kendini koridorlara attı,feryatlar, bağrışmalar, çığlıklar, vurup-kırmalar, ağlamalar… Ablanın söylediği “paramız olsaydı böyle mi olurdu?İbrahim Tatlıses nasıl iyi oldu” sözü hala kulaklarımda çınlıyor.
Bir çoğunuzun şu anda “içimizi kararttın, keşke bu yazını okumasaydık” dediğinizi duyar gibiyim Şimdi neden bu hikayeleri anlattığımı bilmek için asıl bundan sonrasını okumalısınız.
Arkadaşlar hayatın,yaşamın tadını,tuzunu, huzurun kıymetini,aldığımız nefesin mutluluğunu çok yazık ki sağlığımız yerindeyken bilemiyoruz. O kadar zaman içerisinde gerekli gereksiz birçok işe vakit buluyoruz. Facebook.Twitter, İnstagram, Sosyal Paylaşım siteleri,Arkadaşlık siteleri v.s Bilgisayar başında, Telefonlarda,Tabletlerde saatlerimizi harcıyoruz. Ama sağlığımıza 1sn. bile vakit ayırmıyoruz. İş işten geçiyor, sonra ağlayıp-dövünüyoruz. Keşkeleri dilimize doluyoruz. En basit örnek ben de şu anda abimin Tansiyon yükselmesi ile bir sürü ihtimaller,keşkeler yaşıyorum. Ama nafile.
Bence; hazır sağlığımız yerindeyken yağmur altında o güzel havayı teneffüs ederek yürüyüşler yapın. Karda yuvarlanın çocuklar gibi eğlenin, daha çok güneşten faydalanın,yüzün-yürüyün. Ayaklarınız tutarken daha çok yer gezin,gözünüz görüyorken daha çok yer görün, daha çok kahkaha atın, daha çok sohbet edin, daha çok kitap okuyun, daha çok müzik dinleyin, daha çok sevişin, sevdiğinize daha cesurca “seni seviyorum” deyin. Hayata dair ne varsa bolca yaşayın tadına varın…
Hasta olmadan evvel sağlığınızın kıymetini bilin,sağlık kontrollerinizi yaptırın. İlaçlarınızı saatinde alın aksatmayın,amaaan sendecilik yapmayın. Yemeklerinizin zamanına,miktarına,çeşitine,beslenme şeklinize dikkat edin.
Çevrenizde çıkarcı,menfaatçi,sinsi,saman altından su yürüten insanları barındırmayın.
Ölmeden evvel hayatın kıymetini bilin.
Yaşamayı,hastalığınızı ciddiye alın. Yok bana 22 tansiyon bir şey yapmaz,yok 600 şeker ile gezerim ben çok şeker insanım demeyin.
İleriye dönük tedbirlerinizi alın, almakta ihmalkar davranmayın.
Ve başkalarının mutluluğu için kendi sağlığınıza zararlı ilaçları,yaşam şeklini seçmeyin.
Benden söylemesi.
Konuşma Sonu

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin