KUMPASIN 13. YILINDA UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ!
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ VE TÜM ŞUBELERİNDEN
Benzer Konular
KUMPASIN 13. YILINDA UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ!
Hukuk tarihimizin en kara günlerinden biri olan 13 Nisan 2009 gününü unutmadık, unutmayacağız!
13 Nisan 2009…
Ergenekon Soruşturması kapsamında, sabah saatlerinde eş zamanlı olarak başta ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ve ÇYDD Yönetim Kurulu üyelerinin evlerine yapılan polis baskını ve gözaltılar, ÇYDD Genel Merkez ve birçok şubesine yapılan aramalarla devam etti. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin 33 şubesi ile yönetici ve gönüllülerinin evleri de dâhil olmak üzere 81 noktaya baskın yapıldı; 36 dernek üye ve gönüllüsü gözaltına alındı.
Hiç düşünmediğimiz, asla hayal bile edemeyeceğimiz bir durumdu. Yaraladı ve çok iz bıraktı…
Cumhuriyet’in temel değerlerini korumaktan başka bir amaç ve eylemi olmayan derneğimizin Genel Merkezindeki tüm evrak ve bilgisayarlara; Yönetim Kurulu üyelerimizin evlerindeki eşyalara, aile üyelerinin kişisel eşyalarına hoyratça el konuldu. Sadece Genel Merkezden toplanan belgelerin konulduğu çuvallar on beş büyük otobüsü doldurdu. Belgelerin yanında yine o çuvallarla taşınan masaların üstündeki kalemlik, kokulu süs mumları, çalışanların aile fotoğrafları…
Daha sonra toplanan tüm bu belgelere eklemeler yapılarak ve sahte dijital kayıtlar oluşturularak Prof. Dr. Türkan SAYLAN’ı ve ÇYDD’yi itibarsızlaştıracak sahte deliller oluşturuldu. ÇYDD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Ayşe YÜKSEL, Prof. Dr. Filiz MERİÇLİ ve Av. Nur GERÇEL hakkında hazırlanan iddianamede yüklenen suçlar bu sahte delillere ve polis raporlarına dayandırıldı. Yine ÇYDD Zeytinburnu Şubesi Başkanı Sema MURAT ve ÇYDD Pendik Şubesi Başkanı Şeyda Eşsiz hakkında asla kabul edemeyeceğimiz konularda iddianameler hazırlandı. Yaşadığımız bu kara günde Çağdaş Yaşam’a olan inançlarını asla kaybetmeyen ve bu süreçte destekleriyle her zaman bizimle olan şube başkanlarımıza, üyelerimize, gönüllülerimize ve tüm çağdaş yaşam dostlarına teşekkür ediyor; özgürlüğümüz için verdikleri çabalar için minnettarlığımızı yineliyoruz.
Nisan ayı idi; 13 Nisan. Bahar gelmişti ancak hava çok soğuktu!
Bugün, kumpasın 13.yılında, sıcak bir bahar gününe uyanmış olsak da ne o soğuğu ne de yaşananları unutmadık, unutmayacağız…
Cumhuriyet değerlerini korumak ve yaşatmak için emek veren; çağdaş insan ve topluma çağdaş eğitim yoluyla ulaşmak için çalışan derneğimize yapılan bu büyük hukuksuzluğu ve ağır iftirayı unutmayacağız!
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni var eden; ömrünü ülkesine, ulusuna ve insanlığa adayan; demokratik, laik ve çağdaş eğitim için, kız çocuklarının eğitimi için yılmadan ve yorulmadan mücadele eden Türkan SAYLAN Hocamızın sağlık durumu gözetilmeksizin evine yapılan baskını toplum vicdanı unutmadı ve bu hukuksuzluğu bizler de unutmayacağız!
Derneğimizin, aydınlarımızın ve ülkemizin yaşadığı bu karanlık günleri; polis, savcı ve hâkim kılığına girmiş FETÖ militanlarının önce toplumu sonra da devleti ele geçirmek adına ülkemizde yaşattıkları hukuk katliamını asla unutmayacağız!
Çağdaş eğitim yoluyla çağdaş topluma ulaşmaktan başka uğraşı olmayan derneğimizin adının “terör” soruşturmasında geçirilmesini unutmayacağız!
Bizler sonuna kadar adalete inanıyor, adaletin de sadece eğitim ile sağlanabileceğini biliyoruz. Bugün, 33.yılımızda, Türkan Hocamızın miting meydanlarında söylediği gibi “Ne şeriat ne darbe!” diyoruz.
Ülkemizi, Ulusal Ant sınırları içinde bölünmez bir bütün olarak devir aldık; O’nu koruyarak bizlerden sonra gelecek nesillere emanet edeceğiz. Her zaman çocukları sevdik, kadınları koruduk. Eğitim fırsatının eşit olarak ülkemizdeki tüm çocuklara ulaşmasına çaba gösterdik ve bunlarla suçlandık. Hepimize sorguda “Neden bu kız çocukları?” diye soruyorlardı. Birbirimizden ayrı olarak hepimiz de aynı cevabı verdik; “Eğitimde fırsat eşitliğini sağlarsak bir kız çocuğu, iki ailenin eğitimine neden olur ve dolayısıyla sosyal kalkınmaya hızlıca erişebiliriz.” diye anlattık. Anladılar mı, bilmiyoruz…
Ancak şunu biliyoruz ki, bizim anlatmak için çabamız asla bitmeyecek!
Soğuk bir sabah ile aniden başlayan adaletsizlik, tam altı yıl sonra sona erdi. O günden önce de o günden sonra da adil, özgür ve çağdaş bir hukuk devleti için eğitim diyoruz!
“Hak, hukuk ve adaletin temelinde de eğitim vardır!” sözümüzü yineliyor ve 33 yıldır olduğu gibi tüm çocuklarımız için eğitimde fırsat eşitliğini sağlayana kadar çağdaşlık yolculuğumuza devam ediyoruz.
Yolumuz açık olsun…
