Türkiye’nin Vatan Savunması, SOYKIRIM Değildir
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin:
Alman Meclisi tükürdüğünü yalayacaktır. Hiç kimse Türkiye’nin Vatan savunmasını soykırım olarak niteleyemez!
Federal Alman Meclisi, 2 Haziran günü sözde Ermeni Soykırımı tasarısını oyladı ve kabul etti.
Bu kararla Alman Meclisi, Türk-Alman dostluğuna büyük bir darbe vurmuştur.
Almanya, dün onayladığı tasarıyla hem uluslararası hukuku hem de kendi hukukunu çiğnemiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, geçen yıl Perinçek-İsviçre Davası’nda vermiş olduğu karar, bir uluslararası hukuk kararıdır ve Almanya’yı da bağlamaktadır.
Öte yandan Almanya, kendi iç hukukunda yapmış olduğu düzenlemeyle, uluslararası hukukun kararlarına uymayı kabul etmiştir.
Federal Alman Meclisi böylece, hem kendi hukukunu, hem de uluslararası hukuku çiğneyerek kanunsuzluk içinde olduğunu göstermiştir.
Almanya, işlediği soykırım suçuna ortak arıyor
Federal Alman Meclisi’nde kabul edilen kararla, Türkiye’nin 1915 yılında Ermenilere ve diğer Hristiyan azınlıklara soykırım yaparak 20. yüzyıldaki diğer soykırımların da yolunu açtığı belirtilmektedir.
Öyle anlaşılıyor ki Alman Meclisi, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilere ve diğer bazı azınlıklara yaptığı soykırıma ortak aramaktadır. “Ben soykırım yaptım ama başta Türkler olmak üzere herkes yaptı” demeye getirmektedir.
Bunlar nafile çabalardır. Türkler Birinci Dünya Savaşı’nda dört bir yandan uğradıkları emperyalist saldırıya karşı vatanlarını savundular.
Vatan Savunmasını soykırım olarak nitelemenin bir tek açıklaması vardır. Bugün de dört bir koldan Türkiye’ye saldırmakta olanlar, “soykırım yaptınız” yalanıyla Türk Milleti’nin vatanını savunma iradesini kırmak, elini kolunu bağlamak istemektedirler.
Almanya bu kararıyla, bölgemizde sınırları yeniden çizme peşinde olan emperyalist koalisyona dahil olmuştur
Türkiye, bölgemizdeki bütün ülkelerin sınırlarını yeniden çizeceklerini ilan etmiş olan emperyalizmin saldırısı altındadır.
1991 yılından bu yana bölgemizde toplam olarak üç milyonun üzerinde Müslüman’ın ölümüne yol açan saldırının sahipleri, başta Vaşington olmak üzere Batılı başkentlerde oturuyorlar.
Türkiye de, sınırları değiştirilecek ülkeler arasında bulunuyor. Ama Türkiye aynı zamanda bu uğursuz plana direnme potansiyeli olan ülkelerin başında geliyor ve direnmektedir.
Almanya kabul ettiği kararla, bu saldırıya dahil olduğunu ilan etmiştir. Ama aslında Almanya, ABD’nin peşine takılarak en büyük kötülüğü kendisine yapmıştır. Türkiye gibi bir ülkenin dostluğunu kaybetmeyi göze almıştır ve dört milyona yakın Türk’ün yaşadığı ülkesinde iç barışı dinamitlemiştir.
Türkiye, Alman Meclisi’nin küstahlığına boyun eğmeyecektir
Vatan Partisi, kararın düzeltilmesi için derhal Alman Meclisi’ne başvuru yaptı. Şimdi de Almanya’da yaşayan yurttaşlarımız harekete geçirilerek Alman Anayasa Mahkemesi’ne de gerekli başvurular yapılacaktır. Almanya’da sonuç alınmaması durumunda Avrupa İnsan Mahkemesi’ne bir daha gidilecektir.
Önünde sonunda İsviçre’nin aldığı dersi Almanya da alacaktır.
Şimdi bütün şehirlerimizde, protesto gösterileri ve kitlesel basın açıklamalarıyla gösterdiğimiz tepki, Alman Meclisi’nin küstah kararına karşı vereceğimiz mücadelenin ilk adımıdır.
Türkiye, devlet olarak harekete geçmelidir. TBMM’yi, Alman Meclisi’ni daha güçlü bir şekilde protesto etmeye çağırıyoruz. Türkiye, uluslararası hukuku çiğnemiş olan Alman Devleti’ni Birleşmiş Milletlere ve Avrupa Konseyi’ne şikâyet etmelidir.
İki ülke arasındaki ekonomik projeler gözden geçirilmelidir.
AB ülkeleri ile imzalanan mülteciler ile ilgili “geri kabul” anlaşması derhal feshedilmelidir.
Ermeni sorununun tarafları Türkiye, Rusya Azerbaycan ve Ermenistan’dır. Dört ülkenin bir araya gelmesi ve Kafkasya’ya her türlü emperyalist müdahalenin önlenmesi, söz konusu ülkelerin çıkarınadır.
Türkiye emperyalist projelerin icra merkezi olamaz. İncirlik, ABD başta olmak üzere Almanya ve diğer bütün yabancı devletlerin uçaklarına kapatılmalıdır.
