HAKLI KADIN PLATFORMUNDAN AÇIK MEKTUP
“Kim namuslu, kim ahlaklı, kim katil?”
Dün yaptığı “sezaryene karşıyım, kürtaj cinayettir” açıklamasının da ötesine geçerek “Her kürtaj bir Uludere’dir”diyen Erdoğan’a “Antalya’da bir baba 12 yaşındaki kızını borcuna karşılık 5 bin TL ye 54 yaşındaki bir adama satarken, 13 yaşındaki bir kız çocuğu N.Ç. aralarında devlet görevlilerinin de bulunduğu 26 kişinin tecavüzüne uğrayıp mahkeme tarafından hakkında rıza ile yaptığı kararı verilirken Kim namuslu, kim ahlaklı, kim katil?” sorusunu yönelten ÖDP’li kadınların açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
İktidara geldikleri günden bugüne Başbakan ve AKP’li bürokratlar tarafından kadınlar üzerine sarfedilen namus ve ahlak içerikli ifadelerden sonra kadınlar bir de katillikle suçlanıyor. Başbakan Erdoğan BM Nüfus Fonu ve Avrupa Parlamenterler Forumu tarafından düzenlenen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda sezeryan doğumu ve kürtajı cinayet olarak tanımladı.
Biz kadınlar soruyoruz ki;
Samsun’da daha geçen yıl işsiz bir ailenin 2,5 aylık bebeği Kübra bebek açlıktan ölürken,
Antalya’da bir baba 12 yaşındaki kızını borcuna karşılık 5 bin TL ye 54 yaşındaki bir adama satarken,
Siirt’te 4 kız çocuğu, aralarında yerel politikacıların ve devlet görevlilerinin de olduğu 35 kişinin tecavüzüne uğrarken,
Erzurum’un Tortum ilçesinde yapılmak istenen HES’lere karşı mücadele ettiği için hakkında 8 ayrı dava açılan 18 yaşındaki Leyla Yalçınkaya yargılanırken,
Öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümünü protesto ettiği için Dilşat Aktaş“kız mıdır kadın mıdır”diye hitap edilip, polisler tarafından kalçası kırılırken,
13 yaşındaki bir kız çocuğu N.Ç. aralarında devlet görevlilerinin de bulunduğu 26 kişinin tecavüzüne uğrayıp mahkeme tarafından hakkında rıza ile yaptığı kararı verilirken,
Münevver Karabulut cinayetinin hemen arkasından katilleri yakalamak yerine “kızını serbest bırakırsan ya davulcuya, ya zurnacıya” diye açıklama yapılırken,
Polise ve savcılığa başvuru yaptığı halde hiçbir tedbir alınmadığı için öldürülen Ayşe Paşalı gibi her gün 5 kadın babası, kocası,erkek kardeşi veya sevgilisi tarafından öldürülürken,
Ülkemizde zaten 5,5 milyon çocuk gelin varken ve 4+4+4 yasasıyla çocuk gelin olma durumunun önü açılırken,
Sadece evli kadınlar şiddete karşı koruma altına alınırken, sadece eşi ölmüş kadınlara sembolik maaşlar bağlanırken,
100 bin kadına eğitim, bakım, istihdam ve güvence sağlamak yerine devlet tarafından vesika verilirken,
Kim namuslu? Kim ahlaklı? Kim katil?
Erkek egemen kapitalist düzenin bütün kurumlarıyla birlikte kadın emeğine, bedenine ve kimliğine yönelik saldırıları devam ettikçe kadınların direnişi de sürecektir.
BAŞBAKAN ELİNİ,DİLİNİ BEDENİMİZDEN ÇEK!
EMEĞİMİZ,BEDENİMİZ,KİMLİĞİMİZ BİZİMDİR!