Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde geçen Ağustos ayında şiddetli geçimsizlik ve gördüğü şiddet nedeniyle boşanma davası açan 1 çocuk annesi 25 yaşındaki M.C., 6 aydır kendisini öldüreceği tehdidinde bulunduğunu belirterek polise şikayetçi olduğu eşi 32 yaşındaki V.C. tarafından tabanca ile öldürdü.
Gebze’deki bir GSM firmasının çağrı merkezinde çalışan, Marmara Üniversitesi mezunu M.C., 5 yıl önce kaçırıldıktan sonra evlendiği, ilkokul mezunu, bir yemek fabrikasında dağıtım şoförü V.C.’ten şiddet gördüğünü, aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu belirterek geçen Temmuz ayında boşanma davası açtı.
Çiftin 4 yaşındaki kız çocukları da annenin yanında kalmaya başladı. V.C.’in eve dönmesini istediği M.C. ve ailesini tehdit ettiği öne sürüldü.
KORUMA ALTINDAYDI !
Bu konuda polise birkaç kez başvuru yapılırken Mehtap Civelek için koruma isteminde bulunuldu. Bunun üzerine M.C. geçen Temmuz ayından itibaren çağrılı sistemle koruma altına alındı.
V.C., çağrılı sistemle koruma altındaki eşini ağır yaralı olarak özel bir hastanenin önüne bırakıp kaçtıktan sonra yakalandı. Öldürülen kadının organları yakınları tarafından bağışlandı.
“GEL KARDEŞİNİN CESEDİNİ AL”
Evinde tabancalarla çekilmiş fotoğrafları bulunan V.C., geçen Cumartesi günü öğle saatlerinde M.C.’in ağabeyine telefon açarak, “Dilovası’ndaki ormanlık alandan arıyorum. Gel kardeşinin cesedini al” dedikten sonra telefonu kapattı. M.C.’nin ağabeyi bunun üzerine polisi, daha sonra davayı takip eden avukatlarını arayarak olanlar hakkında bilgi verdi.
EŞİNİ VURDU, HASTANEYE GİDEREK “CESET VAR” DEDİ
Çalıştığı GSM firmasındaki işinden 17 Ocak Perşembe günü “Avukatımla görüşeceğim” diyerek izin alıp erken ayrılan M.C., aynı gün boşanma davası açtığı eşi ile buluştuğu belirlendi. V.C iki gün alıkoyduğu eşi M.C.’in, tabanca ile 2 el ateş ettikten sonra, onu bir otomobille Gebze’deki özel bir hastaneye getirip, görevlilere “Ceset var” diyerek teslim ederek araçla uzaklaştı.
Doktorların henüz ölmediği belirlediği M.C., Gebze’de bulunan daha geniş imkanlar sahip hastaneye sevkedildi. Ancak, genç kadın kurtarılamadı. Polis daha önce yapılan ihbarlar üzerine harekete geçerek V.C.’yi yakaladı. Cinayeti itiraf eden V.C. tutuklandı.
ABLA: İSTANBUL’DA POLİS İLGİLENMEDİ
İstanbul Ümraniye’de oturan M.C.’in ailesi, V.C.’in kızlarını sürekli tehdit ettiğini, bu durumu polisin ve savcıların da çok iyi bildiğini söyledi. Ablası şöyle dedi:
“Kardeşim severek, kaçarak evlendi. En son kardeşim 14-15 Temmuz’da bize geldi. Eşinin kendisine sürekli dayak atıp işkence yaptığını söyledi. Bunun üzerine hukuksal süreç başlattık. Mahkeme kararı ile koruma verildi. Bu sürede hep tehdit etti. Birçok rezillik yaptı. En son 17 Ocak perşembe akşamı saat 19.30 sıralarında annemi aradı. Yanında olduğunu söyledi. Annem inanamadı. ’Telefona ver’ dedi. Kardeşim telefonda ağlayarak anneme ’Beni götürüyor, ne olur kurtarın beni’ diyor. Biz de bunun üzerine karakola giderek durumu anlattık. Sahrayı Cedit Karakolu’nda bizimle ilgilenmediler ve boşu boşuna 2 saatimizi çaldılar. Oradan oraya, oradan oraya yolladılar. Biz bu sırada durumu anlattık. Can güvenliği olmadığını, boşanmak üzere olduklarını ve koruma verildiğini anlattık. Hiçbir fayda etmedi. ’Olay yeri Ümraniye, Ümraniye’ye gideceksiniz’ dediler. Ümraniyeye giderek burada polis merkezinde durumu anlattık. Orada da kimse ilgilenmedi. Bizi başka polis merkezine yönlendirdiler. Yine orada da herşeyi başından itibaren anlattık, kardeşimizin can güvenliğini olmadığını söyledik. Adamın psikolojik rahatsızlığı olduğunu söyledik. ’Elinizden geleni yapın öldürmeden kardeşimi bulun’ dedik. Bunlar bir şey yapmadı, sadece ’İlgileneceğiz’ dediler. ’Siz fazla Arka Sokaklar dizisi izliyorsunuz’ dediler. Hiç bir şekilde ilgilenmediler.”
Ablası ayrıca, 19 Ocak Cumartesi günü saat 11.50’de V.C.’in, ağabeyi İ.B.yi aradığını belirtirken, “Dilovası’nda ormanlık bir bölgedeyim. Kardeşini öldürdüm gel cenazesini al” dediğini belirterek, “Benim asıl vurgulamak istediğim Adalet sistemi neden bu kadar yavaş ilerlediği. Savcıya gittiğimiz zaman olaya el koyabilirlerdi. Ama yapmadılar. Bir insanın hayatı bu kadar basit olmamalı. Herşey ortada, ben sadece bunun açıklanmasını istiyorum. Amaç İnsanları göz göre göre öldürmek mi? Bunun sonuna kadar her anlamda, hukuksal anlamda arkasında takipçisi olacağız” diye konuştu.
ORGANLARI BAĞIŞLANDI
M.C.’i beyin ölümünün gerçekleştiği Gebze’deki hastanede anne, ağabey ve ablasına yapılan organ bağışı önerisini de aile kabul etti. Eşi tarafından öldürülen M.C.’in bazı organları süratle alınarak ihtiyaç olan hastanelerdeki hastalara nakledilmek üzere gönderildi.
Kaynak : http://www.haber3.com/gel-de-kardesinin-cesedini-al-haberi-1739106h.htm#ixzz2IeQIAga0
