USD42,53
EURO49,56
GBP56,77
BIST11.007,37
GR. ALTIN5.746,23
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Gündoğdu Yıldırım Yazdı, Eleştiri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ELEŞTİRİ

Türk toplumun en çok bildiği ya da en çok yaptığı şey eleştirmektir.

Gerekli, gereksiz her şeyi eleştirir.

Eleştirdiği konu hakkında bilgisinin olup olmadığının hiç bir önemi yoktur.

Yeter ki bir konu edeceği bir mesele olsun…

Başlar eleştirmeye…

Bu nasıl bir özgüvendir!

Bu nasıl bir kafadır!

Eleştirilmeyen bir konu olmaz mı ya!

İnanın yok!

İşin garibi; okumuşu, okumamışı hiç fark etmez.

Kafa aynı kafa…

Davranış tarzı aynı tarz..

Bilgisi olsun olmasın başlar eleştirmeye…

Ülke insanına bu eleştiri kültürü öyle bir zuhur etmiş ki; meselenin muhatabı, sorunun kaynağı, kendisi olsa bile hiç fark etmez.

İşi sen düzgün yapmadın…

Senden kaynaklı sorun var…

Olsun o eleştirecek, görevini yerine getirecektir.

Çok gördüm, adam makam sahibi, icranın başında, sanki normal bir vatandaşmış gibi başlar bulunduğu makamı eleştirmeye…

İnanın öyle böyle değil…

Allah ne verdi ise…

İcranın başında ben miyim?

Bu laflar bana mı, diye…

İnsanın suçlandığı bile oluyor…

Garip değil mi?

Sosyal medyada bazen ilginç videolar dolaşır. Hiç rast geldiniz mi bilmem; ülkede yaşanan tuhaf, akla ve mantığa sığmayan alay konusu olmuş olaylar için, videonun başına ya da sonuna “Başka bir ülkede yaşayamam!” yazıları yazılır ya da seslendirmesi yapılır.

Aynen böyle…

Başka ülkede rastlanmayacak mevzular…

İyi de hep eleştiri yapılırsa bu memleketin hali ne olacak?

Her şey de eleştirilmez ki!

Bildiğin bir alan olur, olaya hakisindir.

Eleştiri yap!

Anladık.

Okuma yazma bilmeyen, kara cahil bir adamın da her şeyi eleştirmesi tuhaf değil mi?

Eleştirinin de bir mantığı olmalı…

Herkes her konuyu eleştirdiğinde, iyi, kötü birbirine karışıyor.

Doğrular, yanlışlar birbirine giriyor.

İyiye, iyi; kötüye, kötü denmiyor.

İyi ne?

Kötü ne?

Bilinmiyor.

Olmaz ki!

Bir yerlerden başlamak gerek…

Evet, evet…

Küçük, basit, sıradan…

Hiç fark etmez…

Her şeyi eleştirmekten bir vaz geçelim.

İşi ustalarına bırakalım.

Deprem mi?

Deprem bilimcileri…

Eğitim mi?

Eğitimciler…

Eleştiri yapmalıdır!

Ülke insanı her şeyi her kesi eleştirdi.

Kendince eleştirmeyi bir marifet saydı…

Eleştiriler neyi değiştirdi?

Ne değişti?

Toplumun daha çok cahilleşmesine, cahillerin daha çok özgüven bulmasına neden oldu.

Kısacası, eleştirmek rastgele yapılacak bir iş değildir.

Eleştiri; bilgi, birikim; ahlak, erdem ister…

Gündoğdu Yıldırım Yazdı, Eleştiri

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Antalya Kadın ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!