USD39,86
EURO46,98
GBP54,55
BIST10.275,75
GR. ALTIN4.274,34
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

İLETİŞİM

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İLETİŞİM

Diğer ülkeleri bilemem ama ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de iletişim sorunudur.

Bu sorun ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır.

Kimse kimseyi dinlemiyor, dinlemek de istemiyor.

Kapalı bir toplum durumu söz konusu…

Bir seminere katıldım.

Katıldığım seminer herkesin konuşmasına, fikir beyan etmesine müsaitti…

Konu da güncel olunca konuşmak isteyen birkaç kişi çıktı, söz hakkı verildi.

Gayet makul, sorunları dile getirici cinsten bir konuşma oldu.

Sistemsel eleştiri…

Durum tespit edici…

Konuşanların konuşmaları, diğer seminer katılımcılarını o kadar rahatsız etti ki, söz isteyip fikir beyan edenleri, fikir beyan ettiklerine pişman ettiler.

İşin garip yanı; seminere katılanların yüzde doksan dokuzu aynı düşünen insanlardan oluşmaktaydı.

Aynı fikir, aynı düşünce yapısı da olsa küçük bir farklılık bir kavga tahammülsüzlüğünü beraberinde getirebiliyor.

Bu arada şunu da belirtmekte yarar var: Seminere katılanların tamamı üniversite mezunu, birçoğu da ikinci, üçüncü üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış kişilerden oluşmaktaydı.

Kimsenin kimseye tahammüllü yok!

Kimse kimseyi dinlemek istemiyor!

Bu kadar net!

Eskiler hatırlarlar; TRT ekranlarında o dönemin siyasetçileri yuvarlak masa etrafında oturur ülkenin sorunlarını, çözüm yolları ile ilgili düşüncelerini anlatır, tatlı bir havada güzel bir program yaparlardı.

Kırıcı, incitici davranış sergilemezlerdi.

Kaba davranmazlardı.

Saygıda, nezakette asla kusur etmezlerdi.

Devlet protokolü ne ise onu uygularlardı.

Sokaktaki insanlar da iletişime açıktılar.

Konuşur, tartışırlardı.

Dinlerlerdi birbirlerini.

Aradan geçen on yıllar bizi daha mı gerilere sürükledi.

Sürüklediği kesin…

Tahammülümüz kalmadı.

Dinlemek, duymak istemiyoruz.

İyi de hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşırlar.

Konuşmak, dinlenmek zorundayız.

Anlaşmak zorunda değiliz.

Aynı fikirde olmak hiç değiliz.

Bu insanın doğasına aykırıdır.

Farkımız, farklılığımızdan gelir.

Herkes kendi dünyasında yaşayıp gidiyor. Kimseyi duymak, görmek istemiyor.

Hiç konuşmayan bir toplum…

Konuşunca da birbirini kıran, inciten, fiziksel olarak birbirine zarar veren bir toplum oluyoruz.

Neden yan baktınlar…

Kadın cinayetleri…

Eş kavgaları…

Yol vermedin hesaplaşmaları…

Ötekileştirmeler…

Din, dil, ırk ayrımları ve şiddet eğilimleri…

Ve içinde yaşanılmaz bir toplum…

İletişim!

Kimin kimden ne farkı var, aynı topraklarda doğmuş, büyümüş; aynı kültürle yoğrulmuş insanlarız. Yok birbirimizden farkımız.

İnsanız, insan!

İletişim kuracak; birbirimize saygı duyacağız.

İLETİŞİM

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Antalya Kadın ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!