Bugüne dek çoğu bilim adamı dokunmanın sadece sözlü anlatımın yerini alarak duyguları vurguladığını düşünüyordu ama..
Omza atılmış bir el, minik bir sarılma, bir tokalaşma… Sayısı git gide artan çalışmalar anlık bir dokunuşun bile şaşırtıcı derecede duygu aktarımı sağladığını ortaya çıkardı.
Bugüne dek çoğu bilim adamı dokunmanın sadece sözlü anlatımın yerini alarak duyguları vurguladığını düşünüyordu. Indiana DePauw Üniversitesi’nden Psikoloji Profesörü Matthew Hertenstein, “Dokunmanın kendine has bir dili, kelimeleri ve söz dizimi bulunuyor. Bizlerse bu dilin karışıklığını henüz yeni yeni anlamaya başladık” diyor.
DePauw’da yapılan yeni bir araştırmada gönüllülerden, gözü bantla kapatılmış tanımadığı bir kişiye dokunarak hissettiği duyguları aktarması istenmiş ve işe yaramış. Öfke, korku, aşk, minnet, sempati, nefret ve mutsuzluk duygularının aktarımında yüzde 78 oranında başarı elde edilmiş. Ayrıca bazı duyguların dokunma yoluyla, ses ve yüz ifadesiyle olduğundan daha iyi aktarıldığı ortaya çıkmış.
Bu yüzden dokunma dilini kullanırken açık ol ve ne denli işine yaradığını gör…
İşte başarı
Korkma! Seni en tepeye çıkartacak yol, patronunla flört etmekten geçmiyor. Bir sonraki sefere çalışma arkadaşının yardımına ihtiyacın olduğunda, bunu onun omzuna ya da koluna dokunarak belirt. Bilim adamları küçücük bir dokunuşun bile aşk hormonu oksitosinin salınımını arttırdığını söylüyor.
Birini rahatlatmak
Daha önce hiç taziyeye gidip de ne söyleyeceğini bilemediğin olmadı mı? İsveç Karolinska Enstitüsü’nde yaslı olan insanlar üzerinde yapılan bir araştırmada haftalık yapılan el ve ayak masajı, araştırma bitiminden iki ay sonrasında bile onların kendini daha iyi hissetmesini sağladığını ortaya çıkardı. Araştırmanın yazarı Berit Seiger Cronfalk, “Salgılanan oksitosin hormonu yaşadığı yalnızlığı azaltıyor” diyor. Elbette sana yas tutan kişilerin ayaklarını ellerini ovuştur demiyoruz. Fakat Cranfalk bu tür kriz anlarında herhangi bir dokunuşun o kişiler için fazlasıyla rahatlatıcı olacağını söylüyor.
Takım ruhu için
Berkeley, University of California’dan çalışmanın yazarı Dacher Keltner, “Takım sporlarında yapılan arkadaşça dokunuşlar güven ve arkadaşlık bağlarını güçlendirir” diyor. Araştırmacılar NBA oyuncularını analiz ettikten sonra, çakılan beşliklerin, birbirine tokuşturulan göğüslerin, sarılma ve hatta kalçaya vurulan tokatların takım oyuncularını daha yakın ve etkili kıldığını buldu. Yani, bir grup projesi ya da takım projesine dâhil olduğunda yumruk tokuşturmak ve diğer küçük temaslar herkesin daha istekli çalışmasını sağlayabilir.
Stresi azalt
University of Miami School of Medicine’daki Touch Research Institute’ün Yöneticisi Tiffany Field, “Sağlığını en üst noktada tutmak için yaptığın diyet ve egzersizlere bir de dokunma seansları ekle” diyor. Brigham Young University’de yapılan bir araştırma ise birbirine sıklıkla masaj yapan çiftlerin oksitosin hormonunu daha yüksek, stres hormonunu ise daha az oranda salgıladığını ortaya çıkardı. Eğer yalnızsan yoga yapmak, masaj veya pedikür yaptırmak beyne yatıştırıcı sinyaller gönderebilir.
Women’sHealth