USD42,70
EURO50,17
GBP57,10
BIST11.456,34
GR. ALTIN5.907,73
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Şehir yaşamı kadınları daha çok yoruyor

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şehir yaşamı kadınları daha çok yoruyor

İş yoğunluğundan ve şehir hayatının zorluklarından bunalanlar “işi gücü bırakıp bir sahil kasabasına yerleşeceğim” diyerek isyan ediyor. Son dönemde bu isteğin özellikle kadınlardan daha sık duyulduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Psikolojik Danışmanı Necmiye Doğruer, iş hayatı yanında annelik gibi birçok görevi olan kadınların kendilerini erkeklerden daha fazla yıprattığını söyledi.

Son birkaç yıldır büyük şehirlerde yaşayan hemen herkesin aklında; her şeyi bırakıp bir sahil kasabasına yerleşmek var. Bu fikri yaratan ise büyük şehirlerdeki yaşantının dayanılmaz yorgunluğu. Anadolu Sağlık Merkezi Psikolojik Danışmanı Necmiye Doğruer şehir yaşamının insanları son derece manik bir halde yaşamasına neden olduğunu belirtti. Doğası gereği daha dingin ve sessiz yaşamak isteyen kadınların bu yoğun döngüden daha fazla etkilendiğini söyleyen Dr. Necmiye Doğruer; “İş kadını, kimliği ve doğasındaki annelik duygusuyla birçok şeyi bir arada tutmaya çalışmasıyla kendini erkeklerden daha fazla yıpratıyor” diye konuştu.
Yaşam döngüsü içinde çoğu zaman beden ve ruha taşıyabileceğinden, çok daha fazla yük biniyor. Kişi kendine uygun olup olmadığını düşünmeden sadece bir şeylere yetişme telaşı içerisinde çok fazla hareket ediyor. Şehir yaşamı yeterince zorken kadının barındırdığı kimlikler ona bu zor yaşamı, daha yıpratıcı hale dönüştürdüğünü söyleyen Psk. Doğruer; “Özellikle kadınlar şehirden kaçıp sahil kasabalarında daha dingin bir hayat sürmeye başlamak istiyorlar” dedi.

Hayali bile iyi geliyor
Günlük koşuşturmalar sırasında oluşan yorgunlukların özellikle kadınlarda; derin bir mutsuzluk, bunalma, fiziksel bir hastalıkla vücudun alarm verdiğine değinen Psk. Doğruer; “Kişi kendini biraz dinlemeye başladığında vücut yaşamında yavaşlamaya gitmesi gerektiği mesajını veriyor. Birçok insan gelen uyarıları dinleyip radikal bir karar alma yoluna gidiyor, en azından planını kurmaya başlıyor. Yeni yaşam fikri hemen gerçekleşmese bile hayalinin kurulması dahi birçok kadında ufak değişimlere neden olduğu gözlemleniyor” dedi.

Doğanın canlılığı ruhu besliyor
Her konuda en mükemmeli yakalamaya çalışan şehirli kadınlar yaşantılarında bakımlı, modern, estetik görünmek zorundadırlar. Bu durumda ruh ve bedenlerinin verdiği tepkilerden çoğu zaman psikolojik bir çöküntüye sahip olduğu görülüyor. Kadınların yaşantılarında doğanın renklerinin canlılığını, kokusunu ve rahatlığını aradıklarını söyleyen Psk. Doğruer; “Şehrin durmayan koşuşturmacasından kaçabilmek için kadınlar, kendilerine küçük balkonlar yaratıyorlar” dedi. Psk. Doğruer, “Ancak unutulmamalıdır ki yaşam biçimini değiştirme ve baş edilemeyen duygusal sorunlardan kaçma ihtiyaçları birbirinden farklı şeylerdir” diyerek sözlerini tamamladı.

Şehir yaşamı kadınları daha çok yoruyor

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Antalya Kadın ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!