DOKUMA İÇİN TER DÖKECEKLER
DOKUMA İÇİN TER DÖKECEKLER
Pensilvanya ve Bilgili üniversitelerinin yanı sıra Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Akdeniz Üniversitesi mimarlık bölümü öğrencileri de Dokuma Fabrikası alanıyla ilgili projeler üeretecek.
Yaklaşık 70 kişilik gruba fabrika alanındaki memur yemekhanesinde bir sunum yapan Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Osman Aydın, sözkonusu bölgenin tümüyle Antalya’ya kazandırılması yönünde yoğun bir çaba içersinde olduklarını söyledi.
KENTİN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLİYORLAR
Yaptığı sunumda, özelleştirme süreci ve açılan davalarla ilgili bilgiler de aktaran Aydın, “2012 yılında İdare Mahkemesi’nin aldığı karar Danıştay’ca da onaylandı ve bu alan Antalyalılara geri döndü. Şimdi bu çok önemli. Baktığınızda geçmişte ihaleyi yapan belediye başkanı da aynı partiden, şimdiki bu çalışmaları yaptıran başkanın partisi de aynı. Artık ülkemizde partilerin aralarında çok bir fark yok. Sadece bir kente bir vali geliyor, kentin kaderini değiştirebiliyor, bir alana bir belediye başkanı geliyor o alanın kaderini değiştirebiliyor, bunları yaşıyoruz” dedi.
KORUNMASI YÖNÜNDE MÜTABAKAT SAĞLANDI
Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün, Dokuma alanının bütününün kente kazandırılması sözünü verdiğini ve bu amaçla Antalya’nın dinamikleriyle ortak aklın öncülüğünde bir girişim başlatıldığını da belirterek, başkanlığını yaptığı Dokuma Çalışma Grubu’nun hazırladığı rapordan da bilgiler sundu. Aydın, “Korumacı bir anlayışla mevcut yeşil dokunun iyileştirilmesine yönelik çalışma yapılması, buradaki mevcut yapının yıkılmaması ve yeni bina yapılmaması konusunda da başkanla bir mütabakat sağlandı. Raporun hazırlanmasında sadece Antalya’dan değil, tüm Türkiye’den gelen görüşler de değerlendirildi, ulusal çapta katılımın sağlandığı uzmanlarca bilimsel süzgeçten geçirildi” diye konuştu.
YÖNETİM PLANI ŞART
Dokuma alanında, bir restorasyon değilde, ağırlıklı olarak onarımlara dönük çalışmaların yapılacağını da vurgulayan Aydın’ın dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise Yönetim Planı’yla ilgili oldu. Aydın, “Bir alanı alıyorsunuz çokta nitelikli yenileyip, düzeltiyorsunuz ama o gün için yaptığınız işler sonradan gelen başkaları tarafından değiştirilebiliyor. Örneğin Konyaaltı sahillerinde olduğu gibi, ön tarafa yapılan büfeler bir yönetim planı olmadığı için sonradan bara ve restorana dönüşebiliyor. İşte bunların yaşanmaması için buradaki işlerin sadece belediyeyle kalmaması, belediye meclisinden geçirilecek bir yönetim planıyla buranın sürdürüleblir ve düzeyli yürümesi için yönetim planının hazırlanıp meclisten geçirilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
ARKA BÖLÜM TARTIŞMAYA AÇILSIN
Aydın, Dokuma alanının arka tarafındaki bölümüyle ilgili Kepez Belediyesi’ne öneride bulunduklarını da belirterek, “Bizim hiç birimizin içinde yer almadığı yeni bir çalışma grubu kurun, mahkeme kararını da beklemeden bu alandaki kararı kentlilerin kullanımına yönelik bir değrlendirin. Burası Başkan Tütüncü’nün seçim vaatlerinde ‘Kongre Vadisi’ olarak geçiyor, Kentliler tarafından yeniden tartışılsın ve değerlendirilsin dedik. Hemen yanında Pil Fabrikası alanının da burasıyla birleştirilerek kente kazandrılması doğrultusunda Büyükşehir’e de bir çağrı yaptık. Kent Konseyi’ne bütün bunlarla ilgili bir kampanya başlatması önerimiz de oldu. Burada bir yapılaşma olacaksa bile 1 emsalin kabul edilemez olduğu, 0.60 olarak meclisten geçirilmesi gerektiğini belirttik. İkinci bölümün üzerinde bulunan Kentsel ve Bölgesel İş Merkezi kararı da bir an önce kaldırılmalıdır” şeklinde konuştu.
BAŞKANLARIN EKSİKLİĞİ
Kentte tarihi bölgelerin, korumacı bir anlayışla gelişememesini belediye başkanlarının bu bilinçten yoksun olmasına da bağlayan Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Örneğin Kaleiçi bugüne kadar neden bir türlü gelişmedi? Çünkü korumayı, tarihi, bunun kentin kimlikli gelişmesine, tanıtımına katkı koyacağının bilincinde olmayan belediye başkanları hep göreve geldikleri için Kaleiçi bugün son dönemlerde yapılar dışında bu halde. Bu bilinçte bir kişi olarak tanımladığım Kepez Belediye Başkanı Tütüncü, Dokuma’nın ikinci bölüm alanın da hiç bir ticari alan yapmayacağını, rezidans, otel, konut yapmayacağını tamamen kentlinin kullanımına dönük bir karar getireceğini, ama bunun için mahkeme kararını beklemesi gerektiğini ta başından deklere etmiştir.”
ANKARA’DA SERGİLENECEK
Bienal Başkanı Prof. Dr. C.Abdi Güzer ise Dokuma alanıyla ilgili hazırlanacak öğrenci projelerinin önce Ankara’da sergileneceğini, daha sonra Antalya’da tartışmaya açılacağını belirterek, şunları söyledi:
“Burası sadece içinde barındırdığı yapı stoğu için değil, aynı zamanda bütün kent için de önemli bir alan. Hem bu endüstri mirasını nasıl değerlendirebiliriz, kentle nasıl bütünleştirebiliriz konusuna konsantre olacağız, dolayısıyla yakın çevresiyle birlikte ele alacağız. Buradan alternatif bir kentsel dönüşüm modeli üzerine tartışmalar üreteceğiz, bunu yaparken de alan özelinde de detaylara gireceğiz, yapılarda ne yapılmalı, nasıl değerlendirmeli gibi. Bunun yan tartışmaları var, farklı disiplinlerden gelen sosyolojik konular var, kimliği, tarihsel geçmişi gibi. Bütün bunları bir pota içinde eriterek bir projeye dönüştüreceğiz. Sonuçta bu bir öğrenci projesi. Belli bir aşamaya kadar grup halinde, ondan sonra bireysel çalışacaklar. Bunun sonucunda çok sayıda proje üretilecek bu projeleri hem Ankara’da sergileyeceğiz, hem de burada tartışacağız.”
