Değerli meslektaşlarım,
Bugün 24 Temmuz 2024…
24 Temmuz 1908’de Türk basınında sansürün kaldırılmasının üzerinden 116 yıl geçti. Sansürün kaldırılması, demokrasinin olmazsa olmazı olan basın özgürlüğü için şüphesiz tarihe geçen önemli gelişmeydi. Nitekim bu tarihi gelişme ‘Basın Bayramı’ olarak anılır oldu.
Zor ve çileli bir mesleği icra eden gazeteciler için ‘Basın Bayramları’ ; uğradıkları hak kayıpları, basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar, mesleklerini yapmalarını engelleyici adli ve idari baskılar nedeniyle ‘mücadele günlerine’ dönüşmüştür.
Gazetecilerin görevlerini engelleyici tedbirler yetmezmiş gibi son dönemlerde basın kuruluşları da idari, adli ve mali açıdan kıskaç içine alınmış vaziyettedir.
Son çıkarılan ‘Tasarruf Genelgesi’ özellikle yerel basına darbe vurmuştur. Yerel gazetelere kamu kurum ve kuruluşlarının ilan vermesi, abone olması, tasarruf bahanesi ile yasaklanmıştır. Bu durum, her şeyden önce demokrasiye vurulan bir darbedir. Mali açıdan darboğaza sokulan yerel gazeteler bir bir kapısına kilit vurmaya başlamıştır.
Yerel gazeteler için yaşanan zorluklar, televizyonlar ve radyolar için de geçerlidir. Özellikle Anadolu kentlerinde basın dört bir yandan abluka altındadır.
Bütün bu ağır şartlar altında bile Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece, demokrasinin olmazsa olmazı basın yayın kuruluşları yaşamaya, gazetecilik faaliyeti icra edilmeye devam edecektir; bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Çare; daha özgür bir basın, tam bir demokrasi ve nihayetinde gelişmiş bir toplum oluşturmaktır.
Bu duygu ve düşünceler içinde ‘24 Temmuz’ları gerçek bir ‘Basın Bayramı’ olarak kutlayacağımız günlerde hep beraber bir arada olmayı diler, ‘Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’müzü kutlarım.
İdris Taş
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı