Son Dakika
12 Mayıs 2024 Pazar
27 Mayıs 2012 Pazar, 17:22
Cengiz SAVAŞERİ
Cengiz SAVAŞERİ cengizsavaseri@hotmail.com Tüm Yazılar

Biz de emperyalist olalım.

Biz de emperyalist olalım.

Bu emperyalizm, insanlığı hiçe sayarmış, zenginliklerin peşine düşer elde etmek için savaşlar bile çıkarırmış.

Emperyalizm denildiğinde, akla hep dediğini yaptıran, ezen sömüren güçler geliyor. Geçmişte tarihlerde onlarca imparator adı geçer, aynı şekilde kuzey ülkelerinden, batıya kadar krallıklar, hanedanlar yaşamış. Günümüzde sembolik olsa da hala krallar kraliçeler var.

Din devleti olarak tabir edilen Vatikan veya benzer Arap krallıkları var. Tarihte insanları dini etkilerle yönetenlere fazlaca rastlıyoruz.

Afrikalıların “ ellerinde kitaplarla bir adamlar geldi, kitaplar bizde kaldı, zenginliklerimiz onların oldu” şeklinde bir söylemi aklıma geldi. Önce insanların aklını almışlar sonra da parasını. İşgalleri hep güçlüler yapıyor. Güçlü olmak için de önce kitleleri etkileyip saflarına çekiyorlar, ideolojiler dahil her yöntemi kullanıyorlar.

Demek ki önce güç lazım, güçlü olanın dağıttığı adalet beğenilmese de, ses çıkarılamaz. Binlerce kilometreden gelen güçlüler, istediklerini yapabiliyorlar. Adını da DEMOKRASİ koyup yapıyorlar. Bu demokrasi anlayışının da herhalde cılkı çıktı. Demokrasi var hukuk var, herkes eşit diyenlere artık inanamaz olduk.

Arap baharı diye gerçekleşen değişimlere de halk hareketi, özgürlük mücadelesi falan dedik. Şimdilerde o ülkelerde gene kargaşa devam ediyor. Kimilerine göre demokrasiye geçiş için bu süreç yaşanacakmış.

Bu süreçler uzun uzun yaşansa da, demokrasinin kurallarını yine güçler, güçlüler koyacaktır. Kimilerine göre, biz bu bölgenin güçlü devleti olup istikrar sağlayacakmışız, yani güçlü olursak yasaları biz koyacağız. En basit cümleyle dediğimizi, istediğimizi yaptırabileceğiz.

Belki petrolü, doğal gazı daha ucuza mal edebileceğiz. Batı demokrasilerinde olduğu gibi, göçmenlere seçme seçilme hakkı bile vermeyip, ucuz insan gücünden bizde faydalanamaz mıyız?

Gittikçe zenginleşip, refah seviyesi yüksek bir ülkenin fertleri olarak hayatımızı sürdürebiliriz. Her ailenin kapısında iki araba olsa fena mı?  benzini elektriği düşünmeden sarf edebilsek iyi olmaz mı?

İnsanlarda iktidar hırsı, mevki makam merakı varken, hiç ölmeyecekmiş gibi zenginliğe doğru koşarken, biz neden geri duralım. “ele verir talkımı, kendi yutar salkımı” misali, şükür, sabır telkinlerinde bulunanların refah içindeki yaşamlarını neden göremiyoruz.

Aylarca, meclisten teskere geçseydi iyi olurdu, kötü olurdu tartışmalarını yaptık. Şimdi,  neredeyse çift başlı Irak yönetimine ve arkasındakilere ricacı olacağız.

Bence hemen bir uçak gemisi inşa etmeli ve binlerce km. den nokta atışı yapabilen füzeler imal etmeliyiz.

Nasılsa insanlar balık hafızalı, yapılan savaşlar unutulup bir araya geliniyor. Üstelik güçlü olanın yaltakçıları da çok olur, bulduğumuzu yağmalayıp rahatımıza baksak fena mı?

Eğer hedef Avrupa Birliğiyse, Avrupalı standartlarına ulaşmaksa, Avrupa gibi demokrasi diye diye Emperyalist olmayı öğrenmemiz lazım.

Tarihin birçok döneminde, biz dâhil birçok ülkeler Emperyalist sayıldılar. “ zenginin parası fakirin çenesini yorar” misali, Emperyalist olanlar için ne kadar konuşursak konuşalım, netice aynı değil mi?.

Cengiz Savaşeri

 

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin