Son Dakika
11 Mayıs 2024 Cumartesi
28 Haziran 2012 Perşembe, 20:40
GULSEN BIRDAL
GULSEN BIRDAL gulumbirdal@hotmail.com Tüm Yazılar

Evlilik Koçu Oldum

EVLİLİK KOÇU OLDUM

Evlilik…

Modası geçti mi?

Yoksa hala daha tercih edilen,vaz geçilemiyecek bir kurum mu?

Evlilik çatısı altında  erkek ve kadın daha mı güvenli ?

Bu birliktelikden doğan çocuklar daha mı şanslı?

Bu gibi sorular uzar gider.

Ancak aynı zamanda Evlilik sorunları da hiç bitmeyen,devam edip uzayan giden  karmaşık duygular yumağına benzetiyorum.

Bekarlar evlenmek,evlenenlerde boşanmak istiyor.

Peki yanlışlıklar nerede?

Her şeyin suçlusu evlilik mi ?

Yoksa  evliliği yapan, bir yerlerde de hata yapan bizler miyiz  ?

Çok uzun yıllar evli olup 4 çocuk yetiştirip,çocuklarım evlense de torun sevsem diye özlem duyan ben artık EVLİLİK DANIŞMANI olmuş durumdayım.

En büyük çocuğum 31 yaşına bastı. Tabi bu süreçte benim de hatalarım oldu,ders aldığım şu an olsa farklı düşünürdüm dediğim bir çok şey yaşamışımdır.

Her daim mutluluk denizinde yüzmüyorsunuz.Beklentileriniz değişiyor,talepleriniz değişiyor,arzlar değişiyor,zaman değişiyor,ortamlar değişiyor.Ama artık biliyorsunuz ki bu tren bir istasyona varacak,Vagon ben isem Makinist eşim,çocuklarda Katarlar işte raydan çıkmadan hep bir hizada bir birine ekli  gitmek yolculuğu tamamlamak gerek.Her görülen veya durulan  İstasyonda birbirimizden kopar isek bu takım halindeki yolculuk gerçekleşmiyecek.İşte bunun bilincinde olundu mu mesele kalmıyor.

Evlilikte Raydan çıkmadan giden Tren katarları gibi,veya ahenkle çalışan orkestra gibi olmalı derim.Uflemeli,yaylı,vurmalı,telli çalgılar örneği.

Okuyucularımdan zaman zaman gelen bu konudaki görüşme talepleri ile yuvalarını yıkılmaktan kurtardığım kişilerde oldu.Bunlardan da mutluluk duyuyorum.

YAŞAM KOÇU,MUTLULUK KOÇU idim Şimdi EVLİLİK KOÇU – DANIŞMANI oldum.

Bu işin okulunu okuyan arkadaşlarla boy ölçüşemem tabi,onlara saygısızlık etmek istemem ancak,nasıl Basın Yayın,İletişim Fakültesi mezunu olmayanlar da biz Gazeteciyiz diyor ise bende EVLİLİK  konusunda  UZMAN oldum,Mastırımı,Yüksek Lisansımı tamamlamış durumdayım diyorum.

Kimisi hiç önemi olmayan bir şeyi gurur yapıp boşanacağım diye tutturuyor,kimisi kocasını veya karısını birisi ile görüştüğünü yakalamış olduğu cep mesajlarına rağmen bir şans vereceğim diyebiliyor.

Benim nacizane fikrim ise evliliğinizde yaşayabileceğiniz bazı kriz dönemleri olabilir. Önlemlerinizi alın demek olacaktır.

Evlilik nedir?  Tanımlamak istediğimizde,”İnsanların birbirine hissettiği sevgi,şefkat ve ilgi ihtiyacının giderilmesinin,cinsel isteklerin,yanı sıra düzenli,sağlıklı,huzurlu bir yaşam için asırlar önceden kurulmuş bir düzendir” Bu sosyal yapılanmanın doğada var olmadığını biliyoruz,işte burada hayvanlardan farkımız ortaya çıkıyor.

”İnsanların sosyal hayata başlamalarıyla birlikte,farklı örf ve adetler içerisinde böyle bir kurum yapılandırıldı,kişiler  yaşadıkları toplumun örf ve adetlerine uymak zorunda hissettikleri için evlenmek istiyorlar. Çocuk faktörü de önemli.Çünkü insan oğlunun ölüm korkusunu ile ardında bir eser bırakmak istiyor ve çocuk sahibi oluyoruz.Erkekler için de neslinin devamı arzusu.

Evlilik dışı bir çocuğun dışlanması ,doğuranın dışlanması,insanları evlendirmeye yönlendiriyor.

Son yıllarda bilimsel değil ama sosyal olarak 30 yaşını geçen kadınlarda evlenme sendromu oluştu diyor Psikoloğlar.

“Evlilik insane doğasına aykırı mı?”diye sorğuladığımda ise Uzman Psikologlar, bu fikrin insanların sorumluluktan kurtulmak için ürettikleri bir mazeret olduğunu belirtiyor:”

Doğaya bakınca hayvanların tek eşli olmadığını görüyoruz.Bu açıdan bakınca evliliğin doğaya aykırı olduğu söylenebilir.O halde yaşadığımız  lüks konutlar, bindiğimiz lüks otolar da doğaya aykırı.Doğayla uyumlu yaşamak için eşeğe binip mağaralarda yaşamamız gerekiyordu.Hayatımız,mutluluğumuz için gerekli bu yapılanmalar gibi,düzenli ve sağlıklı bir yaşam için de evlilik kurumunu üretilmiş sayıyorum.Yani evlilik bir gereklilik olarak ortaya çıkmış sanki.

Mutlu evliliğin püf noktalarına gelirsek:

1.Acele etmeyin: Trafikte de ACELE GİDEN ECELE GİDER sözü buna benzer.

Özellikle çevrenin “Yaşın kaç oldu,yaşıtların hep evlendi daha ne bekliyorsun”türünden sözlere kulaklarınızı tıkayın.Çünkü acele ile yapılan evliliklerde ilişkinin bedeni ve ruhu oturmuyor.Tek başına aşk da,tek başına para da bir evliliğin uzun ömürlü olmasına yetmiyor. Aşk,Mantık,Statü,Sosyal,aile  şartlarınızın uyumunu da düşünün.

2.Kendinizi iyi tanıyın,ne istediğiniz bilin:

Kendi düşünce yapınızı ruhunuzu  iyi tanıyın.Kendi özelliklerinize gore eş arayışı içinde olun. Henüz kendinizi tanımadan karşı tarafı nasıl tanıyacaksınız. Sadece güzel,yakışıklı veya zengin gibi özellikleri seçmeyin.

3. Hayal dünyasında değil, gerçekçi olun:

“Nikahta keramet vardır evlendikten sonra iyi olur” inanmayın.Gerçek fikirlerinizi evlenmeden once belirtin.Karşı taraftan da aynısını isteyin .Örneğin çocuk sahibi olmak istemeyen bir insanın ,evlendikten sonra fikrinin değişeceği hayaline kapılmayın.Ya da evlendikten sonra farklı bir şehirde oturmak istemiyorsanız, böyle bir ihtimal dahi varsa düşüncelerinizi baştan konuşun.Bazı huylarını değiştiririm diye düşünmeyin.

Evliliğin belli yıllarının örneğin : 1.,3. ya da 7. Yıllar da sorunlar yaşandığını da söylenmekte.

Oysa ki evliliği yıllara değil de dönemlere ayırmalı derim. Çünkü her bir dönem evliliğin taraflarına ve çevresel faktörlere gore değişiklik gösterecektir.Benim evliliğim sizin evliliğinize benzemez sizin ki benim evliliğime benzemez.Cicim aylarınızı  hiç bitirmeyin,her dönem Balayı gibi anılarınızı tazeleyin yaşayın yaşatın. Başbaşa kalın,gezin.haftanın en az iki gününü sadece eşinizle kendinize ayırın.

Aşkı canlı tutmanın 11 yolu

1.Eşinize saygı duyun,saygıyı hiç yitirmeyin.

2.Eşinizi dinliyor gözükmeyin,gerçekten dinleyin,aklınız başka yerde kulağınız başka yerde olmasın.

3.Eşinizi olduğu gibi sevin,başkaları ile kıysalamayın.

4.Tartışmalarınızı seviyeli yapın.Bir birinizin yüzüne baktığınızda utanmayacağınız sözler sarf edin.

5.Birlikte olduğunuz zamanları kaliteli geçirin.Yanlız anların kıymetini bilin,zaman su gibi akıp gidiyor.Her yaşın ayrı bir kıymeti var birlikte değerlendirin.

6.Eşinizi düşünün mutlu olacağını bildiğiniz şeyleri yaparak gösterin.Yemek de olabilir,arkasına yaslanacağı yastık da olabilir.

7.Eşinizin sizin için farklı olduğunu hissettirin, ki onunla evlendiğiniz için bilmeli diye beklemeyin.

8-Eşinizi mutlu edecek küçük sürprizler hazırlayın (her ne yaparsanız yapın mutlu olamayan tiplerden ise hiç yorulmayın)

9.Her şeyi eşinizden beklemeyin, karşılığını  mutlaka alacağım diye beklentiniz olmasın.

10.Ufak,kısa süreli seyahatler ile görmediğiniz yerleri görüp değişik atmosferlerde aşk tazeleyin.

11.İşinize mesai harcamaz iseniz parasız kalacağınızı  bildiğiniz gibi,evliliğinize mesai harcamassanız eşsiz kalabileceğinizi de bilin.

 

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin