KUMBUL dan; “MiniCity”, “Migros”, “akvaryum” Açıklaması
Benzer Konular
CHP ANTALYA İL BAŞKANI AHMET KUMBUL’un BASIN TOPLANTISI METNİ
Değerli Basın Mensupları,
Basın toplantımızın konusu, kentimizin 3. büyük yeşil alanı olan Akdeniz Kent Parkı. “Kente karşı suç” diye tanımlayabileceğimiz bir çok girişime imza atan Menderes Türel, ne yazık ki yeni bir girişimi ile daha karşımızda. Geçtiğimiz hafta gündeme getirdiğimiz “Tünektepe” nin ardından, yine bir kamu alanımızın, hem de kentimizin en büyük 3. yeşil alanının özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesi girişimiyle karşı karşıyayız. Menderes Türel’in rantsal belediyeciliği dur durak bilmiyor!
Akdeniz Kent Parkı, Antalyalıların “MiniCity” “Migros” ya da “akvaryum” diye adlandırdığı alan, arkeolojik özellikleriyle, bitki ve arazi yapısıyla, korunması gereken su kaynaklarıyla çok değerli bir vadi; “Doğal Sit Alanı” ve “Arkeolojik Sit Alanı” olarak ayrı ayrı sınırları belirlenerek korunmasına karar verilmiş, kent planına işlenmiş, vadi içindeki kalıntılar ise “ Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiş.
Konyaaltı sahilinin hemen yanıbaşında, deniz, yeşil alan ve tarihi özellikleri ile kentimizin çok değerli bir ortak alanı olan Akdeniz Kent Parkı, Menderes Türel tarafından 30 yıllığına Kabataş Gayrımenkul A.Ş. ile Rönesans Gayrımenkul A.Ş. ortaklığına ihale edildi. Evet, bizim, yani halkın malı olan bir alanımız daha rant için özel şirketlere verildi. Büyükşehir Belediyesine sorsanız “Konyaaltına büyük yatırım” yapıyorlar.
Gelin hep birlikte bakalım, aslında Antalya’ya ne yapıyorlar:
1- Vaziyet Planlarını sizlere dağıttık. İncelediğimizde görüyoruz ki, Minicity’i yıkıp AVM, hastane alanına otopark, Migros AVM yerine havuz ve restoranlar, Parkın geri kalanına da paralı aktivite alanları yapılacakmış.
2- Belediye, projenin büyük kazanç getireceğini, zaten buranın atıl durumda olduğunu, böylelikle canlanacağını ifade ediyor. Tıpkı Beach Park’ta yaptığını yapıyor. Yani önce alanı sahipsizleştirip, atıl duruma getiriyor. Ardından da “canlandırmak” için “kira” adı altında özelleştiriyor. Dünya mimarlık kamuoyunun önemli ödüllerinden olan “dünyaca ünlü ender eserler kategorisi” ne seçilen Mini City’de yer alan yapılar, Türel yönetimi tarafından harap edilmiştir. Partimizin Belediye Başkanı Mustafa Akaydın zamanında 5 milyon TL ye ihale edilip bitirilen ve kente 10 hektarlık çok değerli bir yeşil alan kazanımına yol açan Akdeniz Kent Parkı, önce terkediliyor ve ardından da ticarileştirilerek yeniden ihale ediliyor. Sizce kamunun uğratıldığı bu zararın bir bedeli yok mudur?
3- Yılda 3 milyon 250 bin TL ve hasılattan da % 2 pay alacakmış. Peki ihale bedeli? 95 milyon TL. 2013 yılında CHP li Belediye zamanında 5 milyon TL ye bitirilen proje, 2017 yılında AKP’li belediye tarafından 95 milyon TL’ye yeniden yapımı için ihale ediliyor. Bu, kamu zararı değil de nedir?
4- Bu Proje için tam 7 kez kent planında değişiklik yapmışlar. Alan içerisinde yer alan TRT ye ait bölüm ticaret ve turizm alanına, Hastane alanı da otoparka dönüştürülmüş. Yönetmeliklere aykırı bir şekilde emsallerle oynanmış, inşaat yoğunlukları ihale alanında arttırılmış ve böylece 50.000 m2 lik yeni tesislerin yapımına olanak sağlanmış. Kapalı alan tam iki kat artırılmış. Sizce neden?
5- Vaziyet Planında Migros AVM yok. Yerinde havuz ve restoranlar var. Belediyeye devrine daha 5 yıl olan bu alanda bilmediğimiz bir pazarlık mı oldu? Bilmek hakkımız değil mi?
6- Bildiğiniz gibi, Alanın kuzey tarafında yer alan MİGROS AVM nin yapı ruhsatı ve izin veren Meclis kararları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Bu iptal kararlarına rağmen, aynı yollu kararları alıp tekrar uygulamak, sizce görevin kötüye kullanılması değil midir? Ne oldu, arada yasalar mı değişti, yoksa karar veren kafalar mı?
7- Gelin duruma bir kez daha topluca bakalım: Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği, şehircilik ilkeleri, planlama esasları yerle bir edilmiş, hukuksal kararlar yok sayılmış, yeşil alan olarak değerlendirilmesi gereken 121 bin metrekarelik kamuya ait çok özel bir alan ticarileştirilmiş, doğal ve arkeolojik sit özelliklerinin korunması koşulu ortadan kaldırılmış, kamuya açık alan niteliği tümüyle yok edilmiş, kamu milyonlarca lira zarara uğratılmış. Kamunun kaynakları, kamusal değerler yok edilmiş. Bir kamu yöneticisi bunu neden yapar acaba?
Bütün bu soruların ardından, Nazım Hikmet’in bir şiiri vardır, “Onlar ümidin düşmanıdır” diye başlar. Sizlere onu anımsatmak isterim.
Değerli Basın Mensupları,
Şimdi sizlerin aracılığıyla Sayın Belediye Başkanına sesleniyorum:
Çağdaş kentler yaratmanın yolu, halka ait alanların ticarileştirilmesinden mi geçiyor? Kent Planında botanik bahçesi olarak işlenmiş bir alana AVM yapınca bu kente iyilik mi yapmış oluyorsunuz? Taze para bu kadar mı tatlı? Eğer çok zor durumdaysanız bir yardım kampanyası başlatalım ve biz de CHP olarak katkıda bulunalım. Ama bu kenti parsel parsel satmaktan ne olur vazgeçin. Artık yeter! Bu kadar “çılgın” proje istemiyoruz biz. Çıldırmaktan vaz geçin ve artık aklınızı başınıza toplayın, vicdanınızın sesini dinleyin. Bu kadar kötülüğü bu kente yapmayın!
“CHP bütün projelerimize karşı çıkıyor” diye yakınıyor Menderes Türel ve yandaş kalemler. Evet, kentimizin parsel parsel yağmalanmasına yol açacak bütün projelerinize karşı çıkıyoruz. Yanlış politikalarınızla Türkiye gemi rotalarından çıkartılmışken, mevcut limana kruvaziyer gemi uğramazken, Lara Plajlarına Kruvaziyer Liman yapmanıza, bütün Antalya körfezinin kokuşmasına, mevcut oteller doldurulamazken Lara Ormanlık alanına oteller dikmenize, Konyaaltı plajlarına Yat Limanı yapmanıza, Boğaçayı projesi ile yeraltı sularımızı tuzlamanıza, varolan ve kapasitesi yeterli otogarı taşıyıp alanını ticarete açmanıza, Tünektepe’yi özelleştirmenize, yine dünyaca ünlü Kaputaş Plajınının tepesinden otoyol geçirmenize, güzelim yeşil alanlarımıza 584 tane taş ocağı izni vermenize karşı çıkıyoruz. Kamu alanlarını birer birer özelleştiriyorsunuz. Hepsini yargıya götüreceğiz, bu bedelleri sizlerden kuruş kuruş alacağız. Bilim insanlarımızla, meslek odalarımızla, hukukçularımızla, kente karşı suç işleyenlere sessiz kalmayacak vicdan sahibi bütün Antalyalılarla elele verecek, kentimize sahip çıkacağız. Antalya’nın geleceğini karartmanıza engel olacağız.
Yandaş medyanızla, satılık kalemlerinizle, gerçek dışı iddialarınızla, yalanlarınızla istediğiniz kadar üzerimize gelin. Hodri meydan! Bu kent bizim, bu vatan bizim, sattırmayacağız! Yandaşlara peşkeş çektirtmeyeceğiz! Bir kez daha haykırıyoruz, korkmuyoruz, sinmiyoruz, yılmıyoruz! Antalya’ya hesap vereceksin Menderes Türel!
—
CHP Antalya İl Başkanlığı / Basın Bürosu
