Oyun kurucular, siyasette pişmişler,velhasıl siyasetin ilmini tahsil etmişler, kongreleri kazanmayı da, yönetimlerde yer almayı da iyi biliyor..
Anlaşılan bu işler göründüğü gibi değil, kendini yeterli bulmayan veya işi garantiye bindirelim diyenler, yola erken çıkmış.
“erken yola çıkan yol alır” sözü burada ispatlandı.
Siyasete hırs yapıp yeni girenlerin MHP kongre sürecinde öğreneceği çok şey var.
Bu gün sana yarın bana diyerek sağlam durmalılar.
Siyaset buz dansı gibi, sağlam basamayan kayıp gidiyor, ayağı kayanlara ara sıra görüntü kabilinden onur belgesi falan verirler ama koltuğu zor verirler.
Kendi kendinin ipini çekenler olduğu gibi, başkaları tarafından ipi çekilenleri de çok görüp yaşadık.
Siyasi partiler içinde sinsice örgütlenip genel başkanlar dâhil birçok yöneticinin iktidarına son verildiğini yıllardır izledik.
Milli görüş gömleğini çıkaranlardan, nereden geldiği anlaşılmayan dürtmelerle partiler kurup, kurulu partilerin içini boşaltıp bozanları hafıza sahibi olanlar bilir.
Bütün bu siyasi ilim irfan sahipleri, demokrasi denilen sihirli sözü kullanır. Herkesi kucaklıyoruz falan gibi beylik laflar ederler. İş koltuk yarışına gelince nefisler, hırslar galip geliverir.
Birileri tepelerde kalabilmek adına, oyun kurar, alttakiler de bir gün nasılsa bizde oralara çıkarız umuduyla oyunun parçası oluverirler.
Bütün partilerin organları ve partililer, genel idare kurulu kararı deyip her karara boyun uzatır, uzatmayanlar zaten her an budanıverir.
Hiç kimse bu genel idare kuruluna seçilenlerin oralara nasıl gittiğini sorgulamaz, sorgulayamaz.
Sorgulansaydı, yıllardır bu partiler neden mahallelerde delege seçimi yapmaz diye sorgulanırdı.
Artık sorguladığın zaman partili olamıyorsun, partili demek oy robotu olmak demek, eline verilen isim listesine veya genel seçimde ilk sıralara yazılmayı adet edinmişlere oy atan demek.
MHP dava partisi, bedel ödemişlerin partisi, adı üstünde hareket partisi diyenlere de bir iki laf etmek gerekirse, il kongresine aday olanların listesine bakın derim.
Kimi listede ortalıkta fazla görünmeyip, yıllardır genel merkez delegesi olarak tavırlı tavırlı dolaşanlar ve partilerdeki listeleri dizayn edenler var. Kimi aday listelerinde ise, aynı mahallelerde kimsenin tanıyamadığı, nerede ikamet ettiği belli olmayan delegeler gibi, henüz kendisini kamuoyuna ispatlamamış tanınmayan isimler var.
Herkesin ağzında bir slogan var, ‘ülkücü irade’.
1980 öncesi yıllarda bir gecede, bir büyümüz ‘ülkücüden bezirgân olmaz’ demişti. O yıllar bezirgânlık yılları değildi, mücadele yıllarıydı. Demek ki artık bezirgân olma yıllarına geldik.
Bezirgânlığı becerenlere benden de bol alkış.
Cengiz Savaşeri
