ÖYMEN, Atatürk’çülükte Geri Vites Yoktur

“Atatürkçülük’te geri vitesimiz yoktur”

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye’nin içinden geçtiği tablodan kurtuluşunun yolunun Cumhuriyet’in fabrika ayarlarına dönmesi olduğunu belirtti. Öymen, “Atatürkçülükten uzaklaştığımız her gün, biz bu mücadele azmimizi, ruhumuzu kaybediyoruz. Onun için bu mücadele azmimizi yeniden kazanmamız lazım. Cesaretli olmalıyız. Ne yapmalıyız sorusunun cevabı: Cumhuriyetin fabrika ayarlarına dönmemiz lazım’’diye konuştu. Öymen, “Türk milletinin Atatürkçülük konusunda geri vitesi yoktur” dedi.

CHP eski Genel Başkan Yardımcısı, 22-23. Dönem Milletvekili, Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda ‘Anayasa, Dokunulmazlıklar, Dış Politika, Orta Doğu’daki gelişmeler ve Terör’ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Öymen, ardından Arka Plan isimli kitabını imzaladı.

SALONDA YER KALMADI

CHP’de geçtiğimiz ay ‘manifesto’ yayımlayarak gündeme gelen Altıok Grubu tarafından 18 Mayıs Çarşamba günü Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda Anayasa, Dokunulmazlıklar, Dış politika, Orta Doğu’daki gelişmeler ve Terör’ konulu konferans gerçekleşti. Konferansta konuşmacı olarak CHP 22-23. Dönem Milletvekili, Emekli Büyükelçi ve CHP eski Genel Başkan yardımcılarından olan Onur Öymen katıldı. CHP eski milletvekili Tuncay Ercenk, Faik Altun, CHP Milletvekili Adayı Rafet Zeybek, eski İl başkanı Özer Ülken, Vatan Partisi Muratpaşa İlçe Başkanı Rıza Türkmendağ, Muratpaşa ve Büyükşehir Belediyeleri Meclis Üyesi Songül Başkaya, Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı İbrahim Daş, Cumhuriyet Kadınları Kepez Başkanı Sultan Mutlutürk ve çok sayıda CHP’li katıldı.

SORUNLARIN ŞİFRESİ LOZAN’DA

Bugün yaşanan sorunların büyük bir bölümünün dış politika ile doğrudan ilgili olduğunu söyleyen CHP Onur Öymen, ‘’Bugün yaşanılan sorunların şifreleri Lozan Antlaşması’nda gizlidir. Bu antlaşma dikkatle incelendiğinde ipuçlarını bulabilirsiniz. Lozan bizim için zaferdir diyoruz ama karşımızdakiler için öyle değil. Türkiye’nin Lozan’da dünyanın en büyük devletleriyle eşit koşullarda bir antlaşma imzalamasından 1. Dünya savaşını kazananlar son derece rahatsız olmuşlardır. Türkiye’nin milli mücadeleyi başarıyla sonuçlandırması, büyük devletlere kafa tutması, Lozan’ı büyük bir başarıyla sonuçlandırması hazmedilememiştir. Bugün yaşadığımız sıkıntıların altında büyük ölçüde bu yatıyor. Lozan’da çok büyük bir zafer kazandık fakat her şeyi halletmiş değiliz” dedi.

BİZE NİYE YENİ ANAYASA DAYATIYORSUNUZ?

Öymen, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Türkiye’ye diz çöktürülemediğini ancak, o dönemde Türkiye’nin reddettiklerinin günümüzde önümüze konduğunu söyledi. Anayasa konusuna değinen Öymen, ’’Bugün yürürlükte olan Japon Anayasası 1946 yılında Japonya’yı işgal eden Amerikalılar tarafından hazırlanmış. Yine 1946 yılında işgal kuvvetleri tarafından Bavyera Temel yasası hazırlanıyor, 1948’de Londra’da İngiltere, Fransa, Amerika, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg temsilcileri toplanarak Almanya için Anayasa hazırlıyorlar. Üzerinde biraz oynuyorlar bugünkü Alman Anayasası bu. Bosna Hersek Anayasası büyük devletler tarafından dikte ediliyor. Bugün hâlâ aynı Anayasayı kullanıyorlar. Amerikan Anayasası kabul edildiğinde kölelik rejimi vardı. Kabul edileli 227 yıl olmuş. Kölelik kaldırıldığında, iç savaş olduğunda devletin yapısı değişiyor, yeni eyaletler katılıyor, 2. Dünya Savaşı’na giriyor ama Anayasa değişmiyor. Peki, siz kendi Anayasanızı bu kadar değişikliklere rağmen yenileme ihtiyacı duymazken bize niye yeni Anayasa dayatıyorsunuz?” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN ÜZERİNDE BÜYÜK BİR BASKI VAR

Çıkartılmak istenen yeni Anayasa hakkında bilgi veren Öymen,“Savaştan sonra böyle örnekler var ama biz bir savaş mı kaybetti ki Türkiye’ye bir Anayasa dayatılmak isteniyor? Tartışmalarda söylenenlere bakarsanız zannedersiniz ki bu anayasa düşünceleri Türklerden kaynaklanıyor, Türkiye’nin iç meselesi gibi anlatılıyor. Size akıl veriyorlar. Çeşitli Amerikalı yazarlar tarafından yazılmış birçok makale var. Makalelerin özü şu; ‘1924 Anayasası’ndan itibaren bütün Türk Anayasaları kötüdür. Çünkü, Kürtlere özerklik veren bir Anayasa değildir.’ Israrla defalarca yazıyorlar. Yeni Anayasa hazırlanmasının temel sebebi Kürtlere otonomi sağlamaktır. 100 yıl önce Sevr’de de bunu istiyorlardı. Onlara bağımsız bir devlet kurma hakkı istiyorlar. Türkiye ile Irak petrolleri arasındaki bölgede tampon bir Kürt devleti kurmak. Avrupa Parlamentosu Türkiye İlerleme Raporu’na bakın kelime kelime aynı şeyi söylüyor. ‘Türkiye’ye yepyeni bir Anayasa lazımdır. Çünkü Kürt meselesi ancak böyle çözülür’ diyor. Dışarıdan dayatıyorlar. Bizden Anayasa değişikliği istiyorlar. Türkiye’nin üzerinde büyük bir baskı var” diye konuştu.

SORUNLARIN ANAYASADAN KAYNAKLANDIĞINI SÖYLÜYORLAR

Günümüzdeki sıkıntıların Anayasa’dan kaynaklanıyormuş gibi gösterildiğini belirten Öymen, “Yeni Anayasa niye yapılsınmış? Daha demokratik olacak, basın özgürlüğüne saygı gösterecek. Bugünkü sıkıntılar sanki Anayasa’dan kaynaklanıyormuş gibi. Bugün gazeteciler hapse atılıyor, baskı oluyor, insan hakları ihlal ediliyorsa sanki tüm bunların sebebi Anayasa. Anayasamızın hangi maddesi bütün bu olanlardan sorumlu? Bize, ‘Bu halinizle olmaz. Daha demokratik olmalısınız, baskıcı olmayacaksınız, basın özgürlüğüne saygı göstereceksiniz’ diyorlar” diye konuştu.

KİMSENİN ANAYASA YAPMA YETKİSİ YOK!

“Anayasamızın hiçbir maddesi kimseye mevcut Anayasa’yı ortadan kaldırıp yeni bir Anayasa yapma yetkisi vermiyor” diyen Öymen,“Bir Allah’ın kulu demiyor ki bu yeni Anayasa ihtiyacı nereden çıkıyor, kim size bunu telkin ediyor, kim dedi ki Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı var? 1982 Anayasa’sı 113 kere değişmiş. Hazırlanan Anayasa ile bir bağlantısı kalmamış. Birde yeni Anayasa yapmaya yetki yok. Çünkü, 6. Madde ‘Hiç kimse Anayasa’dan almadığı yetkiyi kullanamaz’ diyor. Anayasamızın hiçbir maddesi kimseye mevcut Anayasa’yı ortadan kaldırıp yeni bir Anayasa yapma yetkisi vermiyor” dedi.

SURİYE’DE HİÇBİR ÜLKE TERÖR KONUSUNDA TÜRKİYE KADAR BAŞARILI OLAMADI

Öymen, terör örgütünün Kıbrıs Savaşı’ndan sonra ortaya çıktığını söyledi. Öymen, “Bakınız, Abdullah Öcalan nerede yakalandı? Yunanistan’da değil mi? Peki, yakalandığında üzerinde nerenin pasaportu vardı? Kıbrıs Rum Kesimi’ne ait pasaport vardı. Tüm bunlar yaşanırken ise Suriye’de Türkiye hiçbir ülkenin başaramadığını başarmıştır. Suriye’de onlarca terör örgütü varken, Öcalan Şam’da kalıyorken, Türkiye’nin kararlı duruşu Suriye’ye geri adım attırmıştır. Türkiye olarak o dönemde Suriye’ye çok sert bir nota vermiştik. Hatta beni davet ettiler ben gitmedim, Bakanımızı davet ettiler o da gitmedi. Suriyeliler bu kez ‘Biz gelelim’ dediler, onu da kabul etmedik. Bizim ne kadar ciddi olduğumuzu anladılar. O dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, sınıra yakın birliklerimizde ‘küçük bir yer değiştirme’ yapmıştı. Biz tek bir kurşun bile sıkmadan Suriye’deki terörü bitirdik o dönemde. Abdullah Öcalan ülkeden gönderildi ve PKK’nın da faaliyetlerine izin verilmeyeceği açıklandı. Suriye’de hiçbir ülke terör konusunda Türkiye kadar başarılı olmamıştır” dedi.

CUMHURİYET’İN FABRİKA AYARLARINA DÖNMEMİZ LAZIM

Cumhuriyetin fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini söyleyen Öymen, ’’Size yapılan haksızlıklara karşı mücadele edeceksiniz. Atatürk’ün başarısının özünde Türkiye’ye yapılan haksızlıklara karşı direnmesi ve mücadele etmesi yatıyor. Atatürkçülükten uzaklaştığımız her gün, biz bu mücadele azmimizi, ruhumuzu kaybediyoruz. Onun için bu mücadele azmimizi yeniden kazanmamız lazım. Cesaretli olmalıyız. Ne yapmalıyız sorusunun cevabı: Cumhuriyetin fabrika ayarlarına dönmemiz lazım’’diye konuştu.

KİTAP İMZA GÜNÜ

Hava muhalefetine karşı salonun dolduğu ve ek sandalye getirildiği konferans yaklaşık 2 saat sürdü. Konferansın sonunda Altı Ok adına Songül Başkaya tarafından çiçek takdim edildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından Öymen, fuayede Arka Plan isimli kitabını imzalandı. Yoğun ilginin olduğu konferans ve kitap imza günü saat 20.00’ye kadar sürdü. Ardından akşam Öymen, bir grup partili ile onuruna verilen yemeğe katıldı.