Son Dakika
15 Mayıs 2024 Çarşamba

Erçetingözün çalınan çantasından mağaza sorumlu tutuldu

17 Ekim 2013 Perşembe, 17:20

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, gazeteci Gülperi Erçetingöz’ün çantasının çalındığı alışveriş merkezi aleyhine açtığı 75 bin lira tazminat davasını reddeden yerel mahkemenin kararını bozdu.
Yüksek Mahkeme’nin gerekçeli kararında, “Sıradan bir iş yeri olmayan davalı şirkete ait mağazanın, gelen müşterinin mal güvenliğini ve özellikle kendi muhafazasına terk edilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğüyle korumak ve kollamak zorundadır” denildi.
OLAY NASIL GELİŞTİ
Gazeteci Gülperi Erçetingöz, 4 Nisan 2009’da, kızıyla Ümraniye’de bir alışveriş merkezine gitti. Erçetingöz, elektronik bölümünde alışveriş yaparken çantasını, alışveriş yaptığı sepetli arabanın içine koydu. Kısa bir süre sonra çantasının çalındığını fark eden ve kızıyla birlikte mağazanın güvenlik personeline başvuran Erçetingöz, alışveriş yaparken kendisini takip eden bir şahıstan şüphelendiğini belirterek, bu kişinin yakalanması için kapıların kapatılmasını ve güvenlik kameralarına bakılmasını talep etti.googletag.display(‘div-gpt-ad-1353591549165-0’);
Bu talebi kabul edilmeyen Gülperi Erçetingöz, hırsızlık olayının yaşanmasından bir süre sonra avukatı Ömer Durak aracılığıyla İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nde, hırsızlıktan doğan zararının karşılanması için tazminat davası açtı.
18 BİN LİRA DEĞERİNDE PIRLANTA YÜZÜK
Dava dilekçesinde, çalınan çantanın içinde “18 bin lira değerinde tek taş pırlantalı altın yüzük, 2 bin liralık iki cep telefonu, şahsi araca ait kontak anahtarı, ruhsat, 700 lira nakit para, 600 lira değerinde makyaj malzemesi ve iki güneş gözlüğü” bulunduğu belirtilerek, davalı şirket yöneticilerince, güvenlik kameralarından hırsızın eşgalinin belirlenmesi talebinin, “mağazanın içinde güvenlik kamerası olmadığı” gerekçesiyle reddedildiği aktarıldı.
Dilekçede, 25 bin lira maddi ve 50 bin lira manevi olmak üzere toplam 75 bin lira tazminatın, hizmet kusuru bulunan davalı şirketten alınarak davacı Erçetingöz’e verilmesi talep edildi.
5 BİN LİRALIK HESİYE ÇEKİ İDDİASI
Davalı şirket tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde, mağazada her türlü güvenlik önleminin bulunduğu belirtildi.
Davayı karara bağlayan İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi Hakimi Sevtap Kaya, davanın reddine ve mahkeme masraflarının davacı Erçetingöz’ün üzerinde bırakılmasına karar verdi.
Gerekçeli kararda, davacının eşyalarının güvenliğinden sorumlu olduğu vurgulanarak, davalı mağazanın, alışveriş için iş yerine gelen müşterinin mal güvenliğini, özellikle kendi muhafazasına terk edilmiş bir eşyasını, asgari özen yükümlülüğünde korumak ve kollamak yükümlülüğü bulunduğu kaydedildi.
Kararda, ancak kişinin kendi kusuru ile sebep olduğu zarara katlanmasının genel hukuk ilkelerinden olduğu hatırlatılarak şöyle devam edildi:
‘ÇANTASINI GÜVENLİ ŞEKİLDE KORUMALIYDI’
Davacı Erçetingöz’ün hırsızlık olabilecek bir ortamda çantasını daha güvenli bir şekilde koruması ve daha dikkatli olması gerektiği aktarılan kararda, “Davacı çantasını içindeki değerli eşyaları olduğu ve eşgalini net verdikleri şüpheli bir kişinin kendilerini takip ettiğini fark edip sık sık alışveriş arabasının üzerine uzandığını görmesine rağmen, kontrolsüz bir şekilde alışveriş arabasına bırakarak, kolayca çalınma imkanı yaratmıştır. Bu durumda şüphelendiği şahsı güvenlik görevlilerine çalınma hadisesi olmadan bildirmemiş olması, eşyalarını ve çantasını arabaya koyması durumunda ağır kusurlu olan davacının bu sorumluluğunu davalıya yükletmek hakkaniyete aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.
“MAL GÜVENLİĞİ” KRİTERİ
Davacı Gülperi Erçetingöz’ün avukatı Ömer Durak, yerel mahkemenin kararını temyiz etti.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını davacı lehine oybirliğiyle bozdu. Yüksek Mahkeme’nin gerekçeli kararında, sıradan bir iş yeri olmayan davalı şirkete ait mağazanın, gelen müşterinin mal güvenliğini ve özellikle kendi muhafazasına terk edilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğüyle korumak ve kollamak zorunda bulunduğu kaydedildi.
İş yerlerinin öncelikle kişilerin kişisel eşyalarını korumada kendilerinden beklenen özeni gösterdiklerini kanıtlamalarının gerektiği ve sonrasında da tarafların olayda kusur ve sorumluluğunun incelenmesi gerektiği belirtilen kararda, “Maddi tazminat istemi yönünden tarafların müterafik kusur oranlarının tespiti yönünde inceleme yapılarak hasıl olunacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir” denildi.
Yüksek Mahkeme’nin kararını değerlendiren Gülperi Erçetingöz’ün avukatı Ömer Durak, Yargıtay’ın kararının marka ve belirli tanınmışlığa ulaşmış mağazaların, müşteri güvenliği açısından çok daha özenli davranmak zorunda olduklarını gösterdiğini ifade etti.
Durak, “Bu kararın kesinleşmesinden sonra bütün büyük mağazalarda oluşabilecek hırsızlık olaylarında mağazaların sorumluluğu söz konusu olabilecek ve bu karar içtihat haline gelebilecektir” dedi.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin