Son Dakika
16 Mayıs 2024 Perşembe

TÜSİAD’DAN ”PARALEL” YANITI !

11 Ocak 2015 Pazar, 22:29

TÜSİAD’DAN ”PARALEL” YANITI !
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer ‘muhatap’ ve ‘paralel devlet’ eleştirilerini değerlendirdi…

“TÜSİAD’ın muhatabı cumhurbaşkanı değildir” ve “Paralel devlet çok ciddi bir iddiadır. Yargı ortaya çıkaracaktır” sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun tepkilerini çeken Haluk Dinçer, sözlerinin arkasında olduğunu söyledi.

Davutoğlu’nun genel kurul davetlerine olumsuz yanıt verdiğini kaydeden Haluk Dinçer, “Bizim cumhurbaşkanı ile hiçbir sorunumuz yoktur. Hem muhatap hem paralel konusunda söylediklerim net ve açıktır. Yanlış anlaşılacak birşey yoktur” dedi.

TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, tekrar aday olmayacağı belirtilen 22 Ocak’taki genel kuruldan önce gazetecilerle biraraya geldi ve ekonomiden siyasete birçok konuda değerlendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda, “Cumhurbaşkanı devletin başıdır. TÜSİAD’ın muhatabı zaten cumhurbaşkanı değildir, TÜSİAD’ın muhatabı başbakandır” ve “Paralel devlet çok ciddi bir iddiadır. Yargı ortaya çıkaracaktır” şeklindeki sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun tepkilerini çeken Dinçer, sözlerinin arkasında olduğunu vurguladı. Dinçer, genel kurula davet ettikleri Başbakan Davutoğlu’ndan katılamayacağı cevabını aldıklarını kaydetti.

Polemiğe girmeyiz

“Hem muhatap hem paralel konusunda söylediklerim net ve açıktır” diyen Dinçer, şöyle devam etti: “Yanlış anlaşılıp anlaşılmadığını bilemem. Yanlış anlaşılacak birşey de yoktur. Söylediklerimin arkasındayım, yalanlamadığıma göre… Zaten açıklama yapma gereği duymadık. Bizim Cumhurbaşkanı ile hiç bir sorunumuz yoktur. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. TÜSİAD’ın referansı hükümet programıdır. Eleştiri ve önerilerimizi hükümete yöneltiriz. Bu nedenle muhatabımız Cumhurbaşkanı değildir. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın tepkilerini dolaylı olarak öğrendik. Bize bir yazı veya açıklama gelmedi. Eleştirilere açığım ama bu konulardaki eleştirileri anlamlı bulmuyoruz. Biz polemiğe girmiyoruz. Biz siyasi parti değiliz, her söylenene cevap cevap vermek zorunda değiliz. Hemen siyasilere yetiştirecek cevabımız olamaz. Bizim Cumhurbaşkanı ile ilişkilerimiz bellidir. Eleştirilerimizin, politika önerilerimizin adresi bellidir. Sivil toplum örgütü olarak konuşuruz. Ona tepki gelebilir, demokrasilerde öyle olur…”

Başbakan gelmiyor

Ne TÜSİAD içinden ne de Sabancı Topluluğu içinden söylediklerine olumsuz bir tepki gelmediğini kaydeden ve “TÜSİAD içinden çok sayıda olumlu tepki aldım. TÜSİAD, Türkiye’nin gayet etkili, bağımsız ve gönüllü sivil toplum örgütüdür. Üretimin, istihdamın, yatırımın, dış ticaretin büyük bir bölümünü, vergilerin yüzde 85’ini ödeyen insanların örgütüdür. Doğal olarak bizim ağzımızdan çıkan dinlenir” diyen Dinçer, Tüpraş’a verilen vergi cezasının kendilerini endişelendirip endişelendirmediği sorusuna ise “Şirketlerimiz her zaman denetime açıktır. Korkumuz yok. Bunun düşünülmesi bile yanlıştır” cevabını verdi.

‘Paralel yok demiyorum ortaya çıkarılsın’

Haluk Dinçer’in ‘Paralel devlet görmüyorum’ manşetiyle sunulan röportajı, hükümet kanadında ciddi tepkiye neden olmuştu.

Buluşmaya röportajın bir kopyasıyla gelen Dinçer, “Oradaki manşet belki sizi yanıltıyor. Ne diyor? Paralel devlet görmüyorum. Ortaya çıkmış paralel devlet görmüyorum. ‘Paralel devlet yok’ anlamına gelmiyor” diyor.

“Paralel devlet ciddi bir iddiadır ve ortaya çıkarılması gerekir” görüşünü paylaşan Dinçer, TÜSİAD içinden görüşlerine olumlu tepki geldiğini aktararak, başkanlığı bırakacağı iddiaları için de şunu söylüyor:

“TÜSİAD geleneklerinde Genel Kurul’dan (22 Ocak’ta) 1 hafta önce kimin aday olup olmayacağı netleşir. Açıklama yapmayacağım. Kalsam da kalmasam da Sabancı Holding’de 7 şirketin başındayım. Hayat devam ediyor. Ayrılsam bile Başkanlar Konseyi üyesi oluyorum. TÜSİAD’ın artık ayrılmaz bir parçası oluyorum.”

Farklı algılanan sözler

Dinçer’e hararetle sorulan konu, geçen yıl eylülde TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı TÜSİAD toplantısında, ‘Bir hukuk devletinin, kendi içinde yaygın deyişle bir paralel devletin oluşmasına izin vermesi mümkün değildir’ demesine rağmen aralık ayında Dinçer’in farklı bir algılamaya yol açan sözleri oluyor. Dinçer şunu söylüyor:

“Erkut Bey, ‘Hiçbir devlet kendi içinde paralel bir yapılanmaya müsaade edemez’ anlamında bir şey söyledi. Zaten buna katılmamak mümkün değil. Kendi söylediğimle bunun arasında çok bir fark görmüyorum. Bu tartışmaları çok anlamlı bulmuyorum. Eleştirilere saygılıyız ama polemiğe de girmek istemiyoruz. Çok ciddi iddialar. Ortaya çıkaracak olan da yargıdır. Hiçbir devlet, paralel devlete izin vermez. Bir paralel devlet varsa tabii ki TÜSİAD bunun dışarıya çıkarılmasını ister. Bu yargının işi. Emniyet’in işi, MİT’in işi, çıkaracak, yargıya teslim edecek. Onlar da yargılayacak, işi sonuçlandıracak. Oradaki manşet (röportajdan bahsediyor) belki sizi yanıltıyor. Ne diyor? Paralel devlet görmüyorum… Ortaya çıkmış paralel devlet görmüyorum. ‘Paralel devlet yok’ anlamına gelmiyor.”

‘Ergenekon’a inandım’

Dinçer, elindeki kâğıttan önce röportajdaki şu sözlerini okuyor:

“17 Aralık’ta organize bir şeyler olduğunu görüyoruz tabii. Arka arkaya 4 tane bakanla ilgili ve Cumhurbaşkanı’yla ilgili bazı tapelerin eşzamanlı servis edilmesi bunun arkasında organize bir şey olduğunu gösteriyor. Ama bunlar kimdir, nedir bilmiyoruz. Bunların ortaya çıkarılması lazım. Şeffaflık, bağımsızlık olmazsa da Türkiye bir hukuk devleti olamaz. Siz biliyor musunuz acaba Ergenekon’da esas resim nedir?”

Sonra masadaki gazetecilere dönerek, “Ben gerçekten bilmiyorum Ergenekon’daki resmi. Ben Ergenekon’a inandım, Balyoz’a da inandım. Ama bugün neredeyiz, bilmiyorum. Bu suçlamalarla ilgili de, nerdeyiz bilmiyorum. Ama tabii ki paralel devlet ciddi bir iddia ve ortaya çıkarılması gerekir. TÜSİAD’ın farklı bir pozisyonu olamaz, her sivil toplum örgütü gibi bunun ortaya çıkmasını isteriz. Her şeyin ortaya çıkarılmasını istiyorum. ‘Çıkarılmasın’ demiyorum. ‘İnanmıyorum’ demiyorum. Şu anda ben bekliyorum. Bunun yargıda ortaya çıkarılmasını bekliyorum.”

EN ACISI GENÇ NÜFUS İŞSİZ

İŞSİZLİK oranının mevcut düzeyini korumasının zor olduğunu anlatan Haluk Dinçer, şöyle konuştu: “Hükümet çok ciddi istihdam yaratıldığını söylüyor, doğrudur. Ancak iş gücüne katılım hızlı arttığı için son 4 yılın en yüksek işsizlik rakamı oldu. En acısı genç nüfus işsiz. İş gücüne katılım onlardan geliyor ve çözüm bulamıyorsunuz. Yüzde 3’lere yakın büyüme gösterdiği takdirde Türkiye’nin bu işsizlik rakamlarını azaltması mümkün değil. Azalması için yüzde 6’lar civarında büyüme olması lazım.”

TÜM RİSKLER ÜLKEMİZİN ETRAFINDA

HALUK Dinçer, dünyadaki ekonomik gelişmeleri ve beklentilerini şöyle sıraladı: “Küresel büyüme görünümünde belirgin bir iyileşmeden söz etmek oldukça güçtür. Dünya ekonomisinin 2015 yılında yüzde 3.5 civarında büyüyeceği beklenmektedir. 2015 yılında FED’in olası faiz artırımının etkisi sınırlıdır, zamanlama ve artış miktarı belirsizdir. AvrupaMerkez Bankası’nın parasal genişleme politikasının da zamanlaması ve etkisi belirsizdir; parasal aktarım mekanizmasının ABD ekonomisinde olduğu gibi çalışıp çalışmayacağı belli değildir. Yunanistan’daki seçim sonuçlarının doğuracağı politik risk 2015 yılında Euro Bölgesi’ndeki beklenen canlanmayı baskılayacaktır. Şişmiş bir emlak sektörü, yerel yönetimlerin artan borçları, büyüyen ‘gölge bankacılık’ sistemi Çin ekonomisinin büyümesini sınırlandırmaktadır. Kapsayıcı reformlarla, makro ve yapısal hikayesini güçlendiren gelişmekte olan ekonomiler küresel likiditenin azalmasından daha az etkilenecektir. Maalesef bütün jeopolitik riskler bizim etrafımızda ve bölgemizdeki siyasi istikrarsızlık 2015 yılında ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemeye devam edecektir.”

BÜYÜME % 3’E YAKIN OLUR

HALUK Dinçer, 2015 için Orta Vadeli Plan’da (OVP) öngörülen yüzde 4’ün altında bir büyüme beklediklerini anlattı. Yüzde 3’e daha yakın bir büyüme beklediklerini kaydeden Dinçer, şöyle konuştu: “Enerji ve petrol fiyatlarındaki olağanüstü düşüş Türkiye ekonomisinin büyümesini 0.6, enflasyonunu 1.0, cari işlemler açığı-GSYİH oranını ise 1.1 puan olumlu etkileyecektir. 2015 yılı büyüme tahminimiz OVP’de öngörülen yüzde 4’ün altındadır. OVP’de olduğu gibi 2015 yılında net dış talebin büyümeye etkisinin sıfır olacağını bekliyoruz. Ancak OVP’de öngörülen yatırım harcamalarının altında bir yatırım artışı tahmin ediyoruz. Tüketici ğüven endeksindeki düşüşün devam etmesi ekonomik aktivitedeki ivmelenmesinin sınırlı olacağını göstermektedir. Sanayi üretimi endeksinde daralma yılın son çeyreğinde zayıf bir büyümeye işaret etmektedir. Başta iyimser buluyordum ama gıda fiyatlarındaki normalleşme, kurdaki geçişkenliğin azalması, düşen enerji fiyatları neticesinde enflasyonun 2015’de OVP hedefi yüzde 6.3’e yaklaşması muhtemeldir. Ancak son dönemde enflasyondaki artışın tümünü mikro temellere bağlamak mümkün müdür? Enflasyon beklentilerini etkileyen unsurların üzerinde durması gerekmektedir. (Ücret kontratları, faiz politikası, kamu maliyesi, gelirler politikası) Maliye politikaları ile enflasyonla mücadele arasında tam bir uyum göremiyoruz. ‘Bekle, gör’ anlayışıyla yaklaşıldığında Türkiye ekonomisi performansının 2015 yılında 2014’ten farklılaşması mümkün değildir.”

2007’DEN SONRA AKSAMA BAŞLADI

HÜKÜMET tarafından ortaya konulan kalkınma planları, öncelikli değişim programları ve eylem planlarının olumlu ve akılcı bir yol haritası niteliğinde olduğunu anlatan Haluk Dinçer, “Daha önemli olan makro, mikro ve kalkınma başlıkları çerçevesinde önerilen eylem planlarının önceliklendirilmesidir TÜSİAD olarak kısa dönemli reform önceliğimiz, kamu maliyesinde disiplini sürdürürken kamu harcama kompozisyonunu üretkenlik bağlamında reforma tabi tutmaktır. Bu hem vergi harcaması yoluyla (vergi muafiyetleri) hem de bizatihi harcama kalemlerinde kompozisyon değişikliği ile yapılabilir” diye konuştu. Türkiye’nin çok seçim geçirdiğini kaydeden Dinçer, “9 seçim yaşadık. Bunlar arasında reformlar gecikti. 2002-2007 başarılı bir dönemdi ancak sonraki dönemlerde aksama oldu. 2015’te de seçim var. Kısa, orta ve uzun vadeli reformların doğru önceliklendirmesi ve etkili uygulanması ile kamu harcamalarının üretkenlik lehine yeniden yapılandırılması Türkiye ekonomik büyümesine ek 1-1.5 puan katkı sağlayacaktır. Reform önerilerinin hayata geçmesi durumunda Türkiye 2016 itibariyle yeniden yüzde 5-6 düzeyinde büyüyebilir” dedi.

Başkanlığa devam edip etmeyeceğine ilişkin soruları yanıtlamayan Haluk Dinçer, “Ben hiçbir yere gitmiyorum. Hayat devam ediyor… Sabancı Holding’de 7 şirketin başkanıyım. TÜSİAD Başkanlığı’ndan ayrılsam da Başkanlar Kurulu’na giriyorum. Yani TÜSİAD’ın ayrılmaz bir parçası olacağım. Görevimi iyi yaptığımı düşünüyorum” dedi.

Vatan

haber3

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin